7. ve 12 yüzyıllar arasında bulunan madeni eser sayısı çok fazla değildir. Gerek İslamın etkisi gerekse günümüze kadar çeşitli nedenlerle gelememiş olmalarından dolayı eser örnekleri az sayıdadır. Altın ve gümüş eserler erken İslam devrine ait eserlerdir. İslam devrinde de altın saflaştırılarak kullanıldığı gibi bakır ve gümüşle karıştırılarak farklı renkler elde edilerek de kullanılmıştır. Erken İslam döneminde altın malzeme tas, ibrik, maşrapa gibi eşyalarda kullanıldığı gibi yüzük, küpe, gerdanlık gibi takılarda da kullanılmıştır. Ancak İslam altın ve gümüş gibi değerli madenlerin kullanımına karşı olduğundan çok fazla eser örnekleri bulunmaz. Bu eserlerin bir kısmının yağmalandığı bir kısmın da dinar ve dirhem yapımında kullanıldığı bilinir. İslam sanatında ise altın, tunç ve pirinç eserlerin yaldız ve kakma tekniği ile süslenmesi dikkat çekmektedir.
Erken İslam devri eserlerinin çoğu İran ve İran 'nın dış eyaletleri olan bölgelere yani Orta Asya'nın batı bölgelerine ait eserlerdir. Bu nedenle bu eserlerde Sasani etkileri dikkat çeker. Bu bölgede sanat faaliyetleri esas olarak Sasanilerin Müslümanlar tarafında yıkıldığı 7.-8. Ve 9. Yüzyıllara denk gelmektedir. Bu dönem İslam kültürünün tam olarak benimsenemediği erken İslam çağıdır.
9. yüzyılda Selçukların İran, Anadolu ve Mezopotamya^ya inmeleriyle bu bölgelerde sanat eserlerinin özellikleri farklılaşır. 12. Ve 13. Yüzyıllarda ise maden sanatı gelişir. Selçuklu Döneminde altın, gümüş ve tunçtan eserler yapılmaya devam eder. 12. Yüzyıl ortalarında ise altın ve gümüş sadece ziynet eşyalarında ve kakma tekniğinde kullanılmaya başlar. Nedeni İslamın etkisi ve altın ve gümüşün kıtlığa girmesi olduğu sanılır. Altın yerine bu tarihlerden itibaren pirinç alaşımı kullanılmaya başlar.
Selçuklularda altın ve gümüş takılar özellikle Konya ve Alaiye'de yapılmaktaydı. Bu dönemlerde hükümdar ve ileri gelenler arasında bir hediye alma ve verme geleneği gelişir. Hediye olarak en yaygın altın verilirdi. Ayrıca Selçuklular'da da para bastırmak hakimiyet ve güç simgesi kabul edilirdi. Bu döneme ait bilinen en eski para 1. Mesut dönemine aittir. Paralar Konya, Kayseri, Aksaray, Sivas, Malatya, Erzincan, Bayburt ve Kastamonu'daki darphanelerde altın, gümüş ve bakırdan bastırılırdı.
13. ve 14. Yüzyıllarda Selçuklularda değerli madenlerden yapılmış eserlerin kullanıldığı bilinir. Anadolu Selçuklularının hazinelerinde ise altın eşya ve eserlerle dolu olduğundan bahsedilmektedir. Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçuklular döneminde her türlü altın süsleme teknikleri uygulanmıştır. Osmanlı'ya hazır ve oturmuş bir maden sanatı devredilmiştir
Erken İslam devri eserlerinin çoğu İran ve İran 'nın dış eyaletleri olan bölgelere yani Orta Asya'nın batı bölgelerine ait eserlerdir. Bu nedenle bu eserlerde Sasani etkileri dikkat çeker. Bu bölgede sanat faaliyetleri esas olarak Sasanilerin Müslümanlar tarafında yıkıldığı 7.-8. Ve 9. Yüzyıllara denk gelmektedir. Bu dönem İslam kültürünün tam olarak benimsenemediği erken İslam çağıdır.
9. yüzyılda Selçukların İran, Anadolu ve Mezopotamya^ya inmeleriyle bu bölgelerde sanat eserlerinin özellikleri farklılaşır. 12. Ve 13. Yüzyıllarda ise maden sanatı gelişir. Selçuklu Döneminde altın, gümüş ve tunçtan eserler yapılmaya devam eder. 12. Yüzyıl ortalarında ise altın ve gümüş sadece ziynet eşyalarında ve kakma tekniğinde kullanılmaya başlar. Nedeni İslamın etkisi ve altın ve gümüşün kıtlığa girmesi olduğu sanılır. Altın yerine bu tarihlerden itibaren pirinç alaşımı kullanılmaya başlar.
Selçuklularda altın ve gümüş takılar özellikle Konya ve Alaiye'de yapılmaktaydı. Bu dönemlerde hükümdar ve ileri gelenler arasında bir hediye alma ve verme geleneği gelişir. Hediye olarak en yaygın altın verilirdi. Ayrıca Selçuklular'da da para bastırmak hakimiyet ve güç simgesi kabul edilirdi. Bu döneme ait bilinen en eski para 1. Mesut dönemine aittir. Paralar Konya, Kayseri, Aksaray, Sivas, Malatya, Erzincan, Bayburt ve Kastamonu'daki darphanelerde altın, gümüş ve bakırdan bastırılırdı.
13. ve 14. Yüzyıllarda Selçuklularda değerli madenlerden yapılmış eserlerin kullanıldığı bilinir. Anadolu Selçuklularının hazinelerinde ise altın eşya ve eserlerle dolu olduğundan bahsedilmektedir. Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçuklular döneminde her türlü altın süsleme teknikleri uygulanmıştır. Osmanlı'ya hazır ve oturmuş bir maden sanatı devredilmiştir