This is default featured post 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

28 Şubat 2012 Salı

SELÇUKLULARDA VE ERKEN İSLAM DEVRİNDE ALTIN

JAN29

  7. ve 12 yüzyıllar arasında bulunan madeni eser sayısı çok fazla değildir. Gerek İslamın etkisi gerekse günümüze kadar çeşitli nedenlerle gelememiş olmalarından dolayı eser örnekleri az sayıdadır. Altın ve gümüş eserler erken İslam devrine ait eserlerdir. İslam devrinde de altın saflaştırılarak kullanıldığı gibi bakır ve gümüşle karıştırılarak farklı renkler elde edilerek de kullanılmıştır. Erken İslam döneminde altın malzeme tas, ibrik, maşrapa gibi eşyalarda kullanıldığı gibi yüzük, küpe, gerdanlık gibi takılarda da kullanılmıştır. Ancak İslam altın ve gümüş gibi değerli madenlerin kullanımına karşı olduğundan çok fazla eser örnekleri bulunmaz. Bu eserlerin bir kısmının yağmalandığı bir kısmın da dinar ve dirhem yapımında kullanıldığı bilinir. İslam sanatında ise altın, tunç ve pirinç eserlerin yaldız ve kakma tekniği ile süslenmesi dikkat çekmektedir.
      Erken İslam devri eserlerinin çoğu İran ve İran 'nın dış eyaletleri olan bölgelere yani Orta Asya'nın batı bölgelerine ait eserlerdir. Bu nedenle bu eserlerde Sasani etkileri dikkat çeker. Bu bölgede sanat faaliyetleri esas olarak Sasanilerin Müslümanlar tarafında yıkıldığı 7.-8. Ve 9. Yüzyıllara denk gelmektedir. Bu dönem İslam kültürünün tam olarak benimsenemediği erken İslam çağıdır.
   9. yüzyılda Selçukların İran, Anadolu ve Mezopotamya^ya inmeleriyle bu bölgelerde sanat eserlerinin özellikleri farklılaşır. 12. Ve 13. Yüzyıllarda ise maden sanatı gelişir. Selçuklu Döneminde  altın, gümüş ve tunçtan eserler yapılmaya devam eder. 12. Yüzyıl ortalarında ise altın ve gümüş sadece ziynet eşyalarında ve kakma tekniğinde kullanılmaya başlar. Nedeni İslamın etkisi ve altın ve gümüşün kıtlığa girmesi olduğu sanılır. Altın yerine bu tarihlerden itibaren pirinç alaşımı kullanılmaya başlar.
    Selçuklularda altın ve gümüş takılar özellikle Konya ve Alaiye'de yapılmaktaydı. Bu dönemlerde hükümdar ve ileri gelenler arasında bir hediye alma ve verme geleneği gelişir. Hediye olarak en yaygın altın verilirdi. Ayrıca Selçuklular'da da para bastırmak hakimiyet ve güç simgesi kabul edilirdi. Bu döneme ait bilinen en eski para 1. Mesut dönemine aittir. Paralar Konya, Kayseri, Aksaray, Sivas, Malatya, Erzincan, Bayburt ve Kastamonu'daki darphanelerde altın, gümüş ve bakırdan bastırılırdı.    
    13. ve 14. Yüzyıllarda Selçuklularda değerli madenlerden yapılmış eserlerin kullanıldığı bilinir. Anadolu Selçuklularının hazinelerinde ise altın eşya ve eserlerle dolu olduğundan bahsedilmektedir. Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçuklular döneminde her türlü altın süsleme teknikleri uygulanmıştır. Osmanlı'ya hazır ve oturmuş bir maden sanatı devredilmiştir

continue reading

DEĞERLİ TAŞLARIN ALTINLA KULLANIMI

JAN29

Değerli taşlar Ortaçağ'da başlayarak çeşitli anlamlar yüklenmiş ve kullanım alanları geniş malzemelerdir. Taşların astroloji ile ilişkileri kabul edilmiş ve enerji veren nesneler olduklarına inanılmaktadır. Nazardan ve kötülüklerden koruduğuna inanılmaktadır. Değerli taşlar eski dönemlerden beri kuyumculuk alanında takı ve eşya yapımında süsleme olarak kullanılmıştır. Bir zenginlik sembolü olarak da görülmüşlerdir. Taşlar genellikle metallerle birlikte kullanılmıştır. Özellikle de altınla bir arada kullanılan taşlar çeşitli tekniklerle uygulanmıştır.
      Altın takı ve eşya yapımında genellikle elmas, yakut, zümrüt, safir, lal sıklıkla kullanılan taşlardır. Bunlardan başka pek çok çeşit değerli ve yarı değerli taşlar da kullanılmaktadır. Kuyumculukta kullanılan taşların renkleri, kesimleri, sertlikleri, parlaklık ve saflıkları önemlidir. Kuyumculuk sektöründe kullanılan en değerli taş ise elmastır. Elmas kesimine göre pırlanta ismini alır. Pırlanta yaygın olarak kullanılan ve en değerli taştır. Elması yakut ve zümrüt takip eder. Günümüzde kuyumculukta altınla birlikte sentetik taşlar da kullanılmaktadır. Sentetik taşlar kimyevi yollarla üretilen kıymetsiz taşlardır. Taşlar takılarda veya eşyalarda farklı kesim tarzıyla uygulanabilmektedir. Kullanılacak alan ve amaca göre taşlarda kesim biçimi belirlenerek altın veya başka metallerin üzerine uygulanır.
     Kuyumculuk sektöründe altın veya farklı materyallerin üzerine taşların monte edilmesi tekniğine mıhlama tekniği denmektedir. Mıhlama ustası taşın monte edileceği yer matkap ya da çelik kalemle taş yuvası açılır ve taş bu yuvanın içine yerleştirilir. Tırnak çıkarılarak çeşitli aletler yardımıyla mıhlama işlemi bitirilir. Sonrasında temizleme ve cilalaması yapılır. Mıhlama yapılacak yüzeyler altın kolyeler, bilezikleri, yüzükler, broşlar veya küpeler olabildiği gibi çeşitli eşyalarda olabilmektedir. Mıhlama işleminin çeşitleri de vardır ve çeşitli aletler kullanılmaktadır.
    Kuyumculukta özellikle pırlanta tek taş sarı veya beyaz altınla kullanılan en yaygın olarak satılan takıdır. Yanı sıra pırlantalı bilezikler, küpe ve kolyeler de tüketicilerin hoşuna giden ürünlerdir. Yakut veya zümrüt ise ikinci derece tercih edilen ürünler olup daha çok küpe, yüzük ve broşlarda kullanılmaktadır. Değerli taşlarla süslü altın takımlar ise pahada ağır olduğundan yaygın olarak kullanılmamaktadır. Diğer değerli taşlar veya yarı değerli taşlarda altın veya gümüş takılarla kullanılmaktadır. Ayrıca madeni eşyalarda kullanılan taşlar özellikle Osmanlı döneminde yaygın olup zenginlik sembolü olmuştur. Kaplar, ibrikler, şamdanlar, silahlar veya kılışlar da taşlarla süslenerek altın kaplanarak soylular tarafından kullanılan eşyalar arasındadır. Osmanlı dönemini yansıtan ve yarı değerli taşların kullanıldığı eşya modelleri günümüzde de üretilmektedir.

continue reading

ALTININ TARİHÇESİ

JAN29

 Altın yüzyıllar boyunca tarihte yerini korumuş, hükümdarlığın sembolü olmuş, ülkelerin zenginlik ve güçlerinin göstergesi olmuştur. Altından ve değerli taşlardan yapılan kral ve padişah tahtları ve taçları, çeşitli değerli eşyaları tarih boyunca güç simgesi olmuş ve günümüze kadar gelmiştir. MÖ 2000 yıllarında Peru civarında altının takı olarak kullanıldığı bulunmuştur. Aztek ve İnkaların da altına çok fazla değer ve önem verdikleri bilinmektedir. Ayrıca Yunanlılarda, Asurlularda, Sümerler'de de altın önem teşkil etmiştir. Takıların yanı sıra altından vazo, kase gibi eşyalar da yapmışlardır.
     Tarihte ilk olarak MÖ 3200 yıllarında Mısırlılar altını para olarak kullanmıştır. Mısırlılar altını alaşım olarak kullanmayı biliyor ve takı işlemecili yapıyorlardı. Mısırlılar eşit büyüklükte şerit levhalar halinde altını keserek altını ilk kez para olarak kullanmışlardır. MÖ 550 yılında da Lidyalılar tarafından ilk altın sikke yapılarak kullanılır. Bu sikkeler bastırılmış ilk altın paradır. Zaman içinde altının yanı sıra gümüş sikkeler de devreye girer ve altın sikkeler daha çok dış ticarette veya büyük ödemelerde kullanılmaya başlar. 
   Türklerde de altının büyük bir yeri vardır. Türklerde altın devlet sembolü, hükümdarlık simgesidir. Türklerin altın işlemeciliği ve madenciliği konusunda önemli bir yeri vardır. Altından süsler, yüzük ve küpe gibi takılar, miğfer ve mızraklar yapan Türkler altına büyük önem vermişlerdir. Ancak Müslümanlığı kabul ettikten sonra altın eşya üretimini azaltmışlardır. Altını süs ve takı olarak kullanmışlardır.
    Altın Roma döneminde devlet borçlarını ödemek için kullanılmıştır. 1511'lerde ise İspanya kralı ise kaşifleri altın uğruna çeşitli yerlere göndermiştir. Zaman içinde altın değerini hiç yitirmemiş, 1849 yılında da altın uğruna göçler başlamıştır. İlk büyük altın göçü California'da olur. San Francisco kenti büyümüş ve gelişmiş ancak altın uğruna göç edenlerin çoğu hayal kırıklığına uğramıştır. Amerika'da Alaska'ya 1897 yılında bir tane daha büyük bir altın göçü olur. 1852 yılı civarında da Avustralya altın konusunda ün kazanır ve göç almaya başlar. Avustralya'ya altın aramaya gidenler Amerika'ya gidenlere göre daha başarılı olurlar. Amerika'da toz halinde altın bulunurken Avustralya'da daha büyük parçalar halinde altın bulmuşlardır.
    1800'lü yıllarda altın sanayi malzemesi olarak da kullanılmaya başlar. Elektriği iyi iletmesi, ışınları yansıtması, termik enerji ve ısıyı iletmesi açısından sanayide de değerlendirilen altın ışığı en az emen maden olmasından dolayı da kullanım alanları bulmuştur.
   Günümüzde altın bir değer reservi olarak kullanılmaktadır. Altın yatırım aracı olarak tüm dünyada kullanılmakta ve bazı durumlarda sağlam yatırım aracı olarak görülmektedir. Günümüzde altın değeri tüm dünyada belli merkezler tarafından belirlenmektedir. Altının bir piyasası vardır. Altın fiyatları gün içinde takip edilebilmekte ve izlenmektedir.

continue reading

OSMANLI İMPARATORLUĞU’NDA ALTININ YERİ

JAN29

Osmanlı İmparatorluğu hazinesi dünyada sayılı hazineler arasında yer almaktadır. Osmanlı hazinesi olan Hazine-i Hümayun'da altın, gümüş, değerli taşlardan yapılmış çeşitli eşyalar, el yazmaları, kaftanlar, saatler gibi binlerce eseri içermekteydi. Padişahlar tahta çıktıklarında hazineyi ziyaret ederlerdi. Atatürk'ün emriyle 1924 yılında müzeye dönüştürülen Topkapı Sarayı'ndaki eserler sınıflandırılmaya başlanır ve kayıtları tutulur.
      Osmanlı en görkemli eserlerini II. Selim ve III. Murat döneminde verir. Osmanlı kuyumculuğunun en iyi işlenmiş eserleri bu dönemlerde dikkat çeker Altından yapılmış çeşitli eşyalar değerli taşlarla süslenir, altın ajur tekniği geliştirilir ve altın üzerine demir, sedef, yeşim kakma tekniğinde süslemeler yapılır. 17.yy.'da Osmanlı kuyumculuğunda sadeleşme dönemi başlar. Bu dönemde ve 18. yy.'da eselerde mine işçiliği, kalem işi ve değerli taşlarla süslenmiş eserler verilir. Osmanlı kuyumculuğu altın ajur tekniğinde eşya ve mücevher örnekleri vermiştir.
      Osmanlı hazinesine giren servetin büyük kısmı Osmanlı yönetimi altındaki devletlerden gelen vergiler ve haraçlar, maden işletmeleri ve gümrüklerden gelen gelirlerdir. Düğünlerde, bayramlarda, tahta çıkışlarda, elçi kabullerinde ve soylu kişilerin sunduğu hediyeler ve savaş ganimetlerinden değerli parçalar da sultanın hazinesine gönderilirdi.
     17.yy.'da hazinede bulunan altın ve gümüş eserlerin darphanede eritilerek sikkeye çevrildiği bilinir. Bu sikkeler yabancı devletlere gönderilen hediyelerde, vakıf harcamalarında, sefer hazırlıklarında, düğün hazırlıklarında kullanılmıştır. Ancak ata yadigarı eserlere dokunulmamıştır. Osmanlı Sarayında kullanılan pek çok eşyada altın kullanılırdı. Padişah tahtları hükümdarın gücünü sembolize eden önemli bir eşyaydı. Tahtlar çeşitli önemli törenlerde kullanılırdı. İskeleti ahşaptan olan taht altın plakalarla kaplanır ve değerli taşlarla süslenirdi. Törenlerde kullanılan mataralar, yazı kutuları da altından yapılır ve değerli taşlarla süslenirdi. Tabaklar, ibrikler, maşrapalar, şamdanlar, miğfer ve topuzlar, hançerler altından yapılmış veya altın ve değerli taşlarla çeşitli tekniklerde süslenmiştir.
    Osmanlı kuyumculuğu çok çeşitli ve zengin bir alandır. Altın, yeşim, necef, fildişi gibi değerli malzemelerden yapılan eşyalar ve objeler dikkat çeker. Kuyumculuk alanında ve süsleme tekniklerinde gösterdiği başarı ile Osmanlı kuyumculuğu günümüze kadar gelen kıymetli maden işleme alanında başarılı örnekler vermiştir. Saray takıları zarif tasarımlarla ortaya konmuş ince işlenmiş eserlerdir. Osmanlı hazinesinde bulunan saray takılarından 16. Ve 17. yy.'a tarihlen altın ve altın ya da gümüş üzerine değerli taşlarla süslenmiş çeşitli mücevherler vardır.

continue reading

ALTININ KULLANIM ALANLARI

JAN29

Altın madeni pek çok alanda kullanılan değerli bir madendir. En iyi bildiğimiz kuyumculuk sektöründeki kullanımıdır. Altın madenine çağlar boyunca değer verilmiş ve zenginlik sembolü olarak nitelik yüklenmiştir. Devletlerin güç gösterisi olmuş, güzelliğin sembolü olmuş, asaleti simgelemiştir.
   Kuyumculuk sektörü ülkemizde ve dünyada gelişmiş bir sektördür. Bu sektörün tarihi çok eskilere uzanır. Güzelleşmek ve süslenmek çağlar boyunca insanların tutkusu olmuştur. Değerli maden ve taşlar da insanların vazgeçemedikleridir. Altının işlenerek takı ve ziynet eşyasına dönüştürülmesi her zaman popüler olmuştur. Altın işçiliği yani altının saf halinden takı haline getirilene kadar gördüğü işlemler bütünüdür. Altın gümüşi bakır, nikel gibi çeşitli madenlerle belli oranlarda karıştırılarak sert ve işlenebilir bir hale getirilir. Bundan sonra istenilen işlemler, motifler ve biçimler verilir.
      Takı yapımından başka altın para yapımında, madalyon yapımında, külçe dökümünde kullanılır. Yatırım amaçlı kullanılan tam, yarım, çeyrek altınlar, Cumhuriyet altınları veya külçe altınlar işçiliği az olan ama ayarı yüksek altınlardır. Yatırım amacıyla sunulur. İçinde mümkün olduğunca az alaşım vardır.
     Altın ayrıca çeşitli malzemeleri kaplamada kullanılan bir maddedir. Altın kolay eridiği için ve istenilen inceliğe ulaştırılabildiği için kaplama malzemesi olarak kullanılır. Altın varaklar, altın suyu çeşitli dekorasyon ürünlerinde, mimari dekorasyonda veya eşyalarda eskiden beri kullanılmaktadır. Varaklama yöntemi bir sanat dalı olup hala geçerliliğini korumaktadır.
    Altın tıp alanında ve sanayide de kullanım alanı yaratmıştır. Tıp da dişçilik sektöründe eski çağlardan beri kullanıldığı bilinir. Altın değişmeyen ve dış etkenlerden etkilenmeyen bir maden olduğundan dişçilikte diş altınla kaplanarak koruma altına alınmaktadır. Ayrıca altın elektrik iletkenliği çok yüksek bir malzemedir. Bu nedenle elektrik-elektronik alanında da kullanılmaktadır. Bu alanda bağlantılarda, transistörlerin ve yarı iletken iletken sistemlerin kaplanmasında altından üretilen malzemeler kullanılmaktadır. Altın ayrıca kızılötesi ışınları çok fazla yansıtabildiği için çeşitli alanlarda kullanımı vardır. Altı gümül, paladyum ve platin gibi alaşımlarla birlikte uzay sanayinde de çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Uzay elbiselerinin başlıklarında altın kullanımı yaygındır. Altın ısıya karşı duyarlı olduğundan dolayı mimaride ısı alışverişinin olduğu bölgelerde ince altın levhalar kullanılır. Ayrıca tekstilde altın iplik ve tellerin kullanımı vardır. Çeşitli el işlemeleri de altın tel veya iplikle yapılır. Kimya endüstrisinde paslanmaya ve dış etkilere dayanıklı malzeme kullanımında da altın kullanımı bilinir.

continue reading

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More