This is default featured post 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

19 Ocak 2012 Perşembe

BASIN AÇIKLAMASI: Türkiye TOKİ'ye Bağlanıyor

JAN29

BASIN AÇIKLAMASI: Türkiye TOKİ'ye Bağlanıyor

"Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı", Başbakanlık-TOKİ İdaresini "tek imar otoritesi" yapmayı hedefliyor. "İleri demokrasi"nin imar düzeninde, yerel yönetimler, şeffaflık ve katılımcılık dışlanarak, bütün imar yetkileri Başbakanlık'ta toplanıyor...
"Başkanlık" Sistemine Önce İmar Alanında Geçiliyor...
TBMM gündeminde görüşme aşamasına gelmek üzere olan "ÂFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI", imar ve çevre alanında yürürlükte bulunan tüm yasaları "uygulanmayacak mevzuat" kılarak, ülkedeki hemen tüm yeni yapılaşma ve kentsel dönüşüm uygulamalarına ait temel kararları Başbakanlık-TOKİ İdaresine bağlamaktadır. Böylece yerel yönetimler, ilgili kurumlar ve toplum katılımı devredışı bırakılarak "başkanlık sistemi"nin önce imar alanında başlaması öngörülmektedir.
Bir anlamda "imar darbesi" denebilecek uygulamayı "afete karşı önlem" gerekçesi altında düzenleyen kanun tasarısı, ülkenin ve kentlerin tamamını "riskli alan" ilan etme olanağını sağlayarak, bu tanımla belirlenmiş alanlarda TOKİ'yi ve dolaysıyla Başbakanlığı "tek imar otoritesi" yapmayı hedeflemektedir.
Tasarının 1 no.lu amaç maddesinde bu niyet açıkça yer almasa bile, 2 no.lu "tanımlar" maddesindeki "Bakanlar Kurulunca belirlenecek rezerv alanlar" ve hiçbir bilimsel katılım olmadan saptanabilecek "riskli alanlar", ülkenin her yerinde keyfi olarak ilan edilmelerine olanak sağlanacak şekilde tanımlanmaktadır.
Aynı hukuk ve etik dışı yaklaşım "riskli yapı" tanımında yinelenmekte, teknik ve bilimsel katılımın olmadığı saptamalarla TOKİ'nin dilediği yapıya el koyabilmesi olanağı sağlanmaktadır.
O kadar ki, tasarıya göre belediyeler "riskli yapıları" verilen sürelerde belirlemediği takdirde bunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı "resen" yapacaktır. Riskli alanlarla birlikte aynı yapıların Maliye Bakanlığı aracılığıyla TOKİ'ye devir işlemleri de tasarının ayrıntılı hükümlerini oluşturmaktadır.
Bu yöntemle belirlenecek sözde "afet riski bulunan"(!) alanlarda ve yapılarda, tasarının asıl amacını oluşturduğu anlaşılan "TOKİ'ye ve TOKİ ortaklarına yeni emlak rantı alanları kazandırmak ve pazarlamak" niyetinin "engelsiz" yaşama geçebilmesi için de ülkemizde yılların deneyim ve birikimleriyle oluşmuş tüm imar, çevre ve kültür yasaları "uygulanamaz" ibaresiyle etkisiz hale getirilmektedir.
Bu sayede yeni emlak rantı alanlarına dönüştürülmek üzere el konulan yapıların zorla tahliye işlemleri ile yıkılmalarında tüm yasal engeller kaldırılırken; ülkenin doğal, kültürel ve çevre değerlerinin korunmasını öngören yasaların da devredışı bırakılmasıyla aynı değerlerin yok olmasına neden olacak yapılaşmaların önü açılmaktadır.
Tasarıda bu yöntemlerle hedeflenen "tek imar otoritesi" oluşturulması aynı zamanda merkezî idareye "yağma özgürlüğü" tanınarak yaşama geçeceğini açıkça gösteren 9. Maddeyi olduğu gibi aktarıyoruz:        
"MADDE 9- (1) Bu Kanun uyarınca yapılacak olan plânlar, 3194 sayılı İmar Kanunu'nda ve imara ilişkin hükümler ihtiva eden özel kanunlar da dahil olmak üzere diğer mevzuatta belirtilen kısıtlamalara ve askı ilân sürelerine tâbi değildir.
(2) Bu Kanun kapsamındaki alanlarda bu Kanun'un öngördüğü uygulamaların zarurî kılması hâlinde; bu uygulamalar hakkında, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'un, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu'nun, 5366 sayılı Kanun'un, 7269 sayılı Kanun'un, Turizmi Teşvik Kanunu'nun, Boğaziçi Kanunu'nun, 2565 sayılı Askerî Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu'nun ve 189 sayılı Kanun 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun bu Kanun'un arazi kullanımı bakımından uygulanmasını engelleyici hükümleri ve diğer kanunların bu Kanun'a aykırı hükümleri uygulanmaz..."
Bugüne kadar, "Kentsel Dönüşüm Yasası" adıyla gündeme gelen tüm yasa tasarıları hakkında, gerek Mimarlar Odası gerekse diğer meslek kuruluşlarının uzman görüş ve önerileri ile oluşturduğu raporlarda, ülkemizin gerçekleri ve genel şehircilik ilkeleri çerçevesinde sağlıklı bir "kentsel gelişim"in nasıl sağlanabileceğine ilişkin görüşlerini hiçbir şekilde dikkate almadan hazırlanan bu "tasarı"nın yasalaşması halinde, kentlerimizin sorunları çözülemeyeceği gibi yeni ve daha büyük sorunlara neden olunacağı kanaatindeyiz.
SONUÇ ve ÇAĞRI
Yukarda genel çekincelerimizi belirttiğimiz tasarının durdurulması için sadece siyasi partilere değil, özellikle "yerel yönetimler"e de tarihsel sorumluluk düşmektedir.
Belediyelerimizi yönetenlerden, iktidar ya da muhalefet partilerinden olmalarına bakmaksızın, öncelikle üstlendikleri demokratik sorumluluklar ve kentlerinin toplum adına sahipleri olmaları nedeniyle, "rantın merkezî hükümetten yönetimi" uğruna kendilerini tamamen etkisiz ve yetkisiz kılmaya yönelik "yerelleşme ve demokratikleşme" karşıtı bu tasarının TBMM'den geçmemesi için tüm çabalarını göstermeye; demokrasi, kentli hakları, tarihsel ve doğal değerlerden yana olan bütün kesimleri ise tasarının gündemden kaldırılması için dayanışma içerisinde olmaya çağırıyoruz...
MİMARLAR ODASI
Merkez Yönetim Kurulu
 
 
 

continue reading

Adan Zye İstanbul’u Keşfetmek: Uluslararası ve Disiplinlerarası Tasarım Çalıştayı

JAN29

5 - 14 Mart 2012 ve 14 - 23 Mayıs 2012 tarihleri arasında, İstanbul Bilgi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Yüksek Lisans Programı (VCDMFA), uluslar- ve disiplinler-arası iki aşamalı bir tasarım çalıştayı düzenleyecek.
Japonya'dan IIDj - Institute for Information Design Japan iş birliğiyle düzenlenecek, toplam katılım kapasitesi 20 kişi ve dili İngilizce olacak bu iki çalıştaya, Görsel İletişim-, Ürün-, Bilgi- ve Çoklu- Ortam Tasarımları, Mimarlık, ve Bilgisayar- ve Sosyal Bilimler gibi disiplinlerden yüksek lisans düzeyindeki öğrenciler ve aynı düzeydeki diğer katılımcılar (bireysel ve kurumsal) kabul edilecek.

İki çalıştay sırasında katılımcılar; tasarım geliştirmede yapısal bir yöntem olan 'DesignFactors' hakkında, bu yöntemin geliştiricisi ve Bilgi Tasarımı (Information Design) alanında uzman Prof. Andreas Schneider ile birlikte çalışacak, aynı zamanda gerçek bir proje üzerinden tasarım becerileri ve mesleki deneyimlerini proje ekibiyle birlikte arttırma fırsatı bulacaklar.

continue reading

2012 UNESCO Kültürel Mirasın Korunması Asya-Pasifik Mirası Ödülleri’ne Başvurular Başladı

JAN29

2012 UNESCO Kültürel Mirasın Korunması Asya-Pasifik Mirası Ödülleri'ne Başvurular Başladı

Son başvuru tarihi : 31 Mart 2012

Birey ya da kuruluşların, özel veya kamu-özel işbirliği ile gerçekleştirdikleri Asya ve Pasifik bölgelerindeki kültürel mirasın değerinin artmasına katkı koyan, son 10 yılda tamamlanmış restorasyon projeleri ödüle başvurabiliyor.  Son başvuru tarihi 31 Mart 2012.
Yarışma kapsamında 50 yıl önce veya daha öncesinde yapılmış toplu konutlar, ticari, kültürel, dini, endüstriyel ve kurumsal yapılar, bahçeler ve köprüler yer alıyor. Kamu-özel girişimi ile yenilenen tarihi kentler, mahalleler ve kırsal yerleşim alanları da bu kapsamda değerlendirilebilir.
Esas Ödüller dışında, içinde bulundukları tarihi bağlam ile örtüşen uygulanmış çağdaş yapılara da 2005 yılında ilk defa verilen Jüri Özel Ödülü bu yıl da veriliyor.
"Üstün Başarı Ödülü",  " Ayrıcalıklı Uygulama Ödülü" , "Mükemmellik Ödülü", " Onur Ödülü" ve " Jüri Özel Ödülü" nün verileceği programın değerlendirme sonuçları Eylül 2012 tarihinde açıklanacak. 

2012 UNESCO Kültürel Mirasın Korunması Asya-Pasifik Mirası Ödülleri'ne Başvurular Başladı

Son başvuru tarihi : 31 Mart 2012

Birey ya da kuruluşların, özel veya kamu-özel işbirliği ile gerçekleştirdikleri Asya ve Pasifik bölgelerindeki kültürel mirasın değerinin artmasına katkı koyan, son 10 yılda tamamlanmış restorasyon projeleri ödüle başvurabiliyor.  Son başvuru tarihi 31 Mart 2012.
Yarışma kapsamında 50 yıl önce veya daha öncesinde yapılmış toplu konutlar, ticari, kültürel, dini, endüstriyel ve kurumsal yapılar, bahçeler ve köprüler yer alıyor. Kamu-özel girişimi ile yenilenen tarihi kentler, mahalleler ve kırsal yerleşim alanları da bu kapsamda değerlendirilebilir.
Esas Ödüller dışında, içinde bulundukları tarihi bağlam ile örtüşen uygulanmış çağdaş yapılara da 2005 yılında ilk defa verilen Jüri Özel Ödülü bu yıl da veriliyor.
"Üstün Başarı Ödülü",  " Ayrıcalıklı Uygulama Ödülü" , "Mükemmellik Ödülü", " Onur Ödülü" ve " Jüri Özel Ödülü" nün verileceği programın değerlendirme sonuçları Eylül 2012 tarihinde açıklanacak. 

2012 UNESCO Kültürel Mirasın Korunması Asya-Pasifik Mirası Ödülleri'ne Başvurular Başladı

Son başvuru tarihi : 31 Mart 2012

Birey ya da kuruluşların, özel veya kamu-özel işbirliği ile gerçekleştirdikleri Asya ve Pasifik bölgelerindeki kültürel mirasın değerinin artmasına katkı koyan, son 10 yılda tamamlanmış restorasyon projeleri ödüle başvurabiliyor.  Son başvuru tarihi 31 Mart 2012.
Yarışma kapsamında 50 yıl önce veya daha öncesinde yapılmış toplu konutlar, ticari, kültürel, dini, endüstriyel ve kurumsal yapılar, bahçeler ve köprüler yer alıyor. Kamu-özel girişimi ile yenilenen tarihi kentler, mahalleler ve kırsal yerleşim alanları da bu kapsamda değerlendirilebilir.
Esas Ödüller dışında, içinde bulundukları tarihi bağlam ile örtüşen uygulanmış çağdaş yapılara da 2005 yılında ilk defa verilen Jüri Özel Ödülü bu yıl da veriliyor.
"Üstün Başarı Ödülü",  " Ayrıcalıklı Uygulama Ödülü" , "Mükemmellik Ödülü", " Onur Ödülü" ve " Jüri Özel Ödülü" nün verileceği programın değerlendirme sonuçları Eylül 2012 tarihinde açıklanacak. 

2012 UNESCO Kültürel Mirasın Korunması Asya-Pasifik Mirası Ödülleri'ne Başvurular Başladı

Son başvuru tarihi : 31 Mart 2012

Birey ya da kuruluşların, özel veya kamu-özel işbirliği ile gerçekleştirdikleri Asya ve Pasifik bölgelerindeki kültürel mirasın değerinin artmasına katkı koyan, son 10 yılda tamamlanmış restorasyon projeleri ödüle başvurabiliyor.  Son başvuru tarihi 31 Mart 2012.
Yarışma kapsamında 50 yıl önce veya daha öncesinde yapılmış toplu konutlar, ticari, kültürel, dini, endüstriyel ve kurumsal yapılar, bahçeler ve köprüler yer alıyor. Kamu-özel girişimi ile yenilenen tarihi kentler, mahalleler ve kırsal yerleşim alanları da bu kapsamda değerlendirilebilir.
Esas Ödüller dışında, içinde bulundukları tarihi bağlam ile örtüşen uygulanmış çağdaş yapılara da 2005 yılında ilk defa verilen Jüri Özel Ödülü bu yıl da veriliyor.
"Üstün Başarı Ödülü",  " Ayrıcalıklı Uygulama Ödülü" , "Mükemmellik Ödülü", " Onur Ödülü" ve " Jüri Özel Ödülü" nün verileceği programın değerlendirme sonuçları Eylül 2012 tarihinde açıklanacak. 

Birey ya da kuruluşların, özel veya kamu-özel işbirliği ile gerçekleştirdikleri Asya ve Pasifik bölgelerindeki kültürel mirasın değerinin artmasına katkı koyan, son 10 yılda tamamlanmış restorasyon projeleri ödüle başvurabiliyor.  Son başvuru tarihi 31 Mart 2012.
Yarışma kapsamında 50 yıl önce veya daha öncesinde yapılmış toplu konutlar, ticari, kültürel, dini, endüstriyel ve kurumsal yapılar, bahçeler ve köprüler yer alıyor. Kamu-özel girişimi ile yenilenen tarihi kentler, mahalleler ve kırsal yerleşim alanları da bu kapsamda değerlendirilebilir.
Esas Ödüller dışında, içinde bulundukları tarihi bağlam ile örtüşen uygulanmış çağdaş yapılara da 2005 yılında ilk defa verilen Jüri Özel Ödülü bu yıl da veriliyor.
"Üstün Başarı Ödülü",  " Ayrıcalıklı Uygulama Ödülü" , "Mükemmellik Ödülü", " Onur Ödülü" ve " Jüri Özel Ödülü" nün verileceği programın değerlendirme sonuçları Eylül 2012 tarihinde açıklanacak. 

continue reading

22 Aralık 2011 Perşembe

Ayhan Çarkın yer gösteriyor

JAN29

 
 
ANkara Cumhuriyet Başsavcılığının bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu cezaevinden yer gösterme işlemi için çıkarılarak İstanbul'a getirilen Ayhan Çarkın, Silivri'nin Beyciler Köyü'ne götürüldü. Çarkın, mahkemenin talep etmesi halinde Tarık Ümit'in cesedinin bulunduğu yeri gösterebileceğini belirtmişti. Çarkın bugün yer gösteriyor.

Faili Meçhul Cinayetler kapsamında tutuklu bulunan eski Özel Harekat Polisi Ayhan Çarkın, 1995'ten bu yana kendisinden haber alınamayan MİT'çi Tarık Ümit'in gömüldüğünü öne sürdüğü yeri göstermek için Silivri'ye getirildi.
Yoğun güvenlik önlemiyle Emniyet'ten çıktı 
Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden saat 10.00 sıralarında çıkarılan Çarkın, Büyükçavuşlu'ya götürüldü. Çelik yelek giydirildiği görülen Çarkın'ın yer göstermesi sırasında çevrede geniş güvenlik önlemleri alındı. Sabah saatlerinde uçakla İstanbul'a getirilen ve Adli Tıp Kurumunda sağlık kontrolünden geçirilmesinin ardından bir süre Silivri İlçe Emniyet Müdürlüğünde tutulan Çarkın, daha sonra yoğun güvenlik önlemleri altında buradan çıkartıldı.

Çarkın'ın ardından, 1995 yılında kaybolan Tarık Ümit'in amcası Cemalettin Ümit de özel bir araçla emniyetten ayrıldı.

Yer göstermeye başladı
Basın mensuplarının yoğun ilgisi altında Silivri'nin Beyciler Köyü'ne getirilen Çarkın, burada araçtan indirildi.

Geniş güvenlik önlemleri alınan bölgede, Ayhan Çarkın'ın boş arazide yer gösterdi. Buradaki incelemelerin ardından 700 metre ötede bulunan Kuşbahçe mevkisindeki başka bir yere gidildi.
"Şu cesetler bulunsun da rahatlayayım"
Ayhan Çarkın'ın yer gösterme işlemine katılan ekipler, Silivri'nin Kuşbahçe mevkisinde bulunan et lokantasının yakınındaki geniş bir alana bant çekerek giriş çıkışları durdurdu.

Çapayla bu alandaki bazı yerlerin otlarını temizleyen ekipler, detektörler ve köpeklerle aramalar yapıyor.

Aramalar sırasında Çarkın'ın yanındaki polislere "Şu cesetler bulunsun da rahatlayayım, inşallah bulunur" dediği, incelemeye eşlik eden eden savcının da Çarkın'a "Burada çeşme hatırlıyor musun? Demiryolunu hatırlıyor musun?" diye sorduğu duyuldu.


continue reading

TESK'ten boykot çağrısı

JAN29

 
Açıklamasında, Fransa Parlamentosu'nun tarih yazamayacağını ifade eden TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi bellidir. Zorda olan mazlum milletlere nasıl kucak açtığı da ortadayken, Fransa Parlamentosu'nun yalan ve iftiralarla tarih yazması kabul edilemez. Fransız Milletvekillerinin görüşmeler sırasında söylediği ?Türkiye mallarımızı boykot edemez- sözlerinin cevabını en etkili şekilde halkımız verecektir. Biz TESK olarak 13 Federasyonumuza ve 82 birliğimize genelge göndererek tepkilerini göstermelerini istedik. Türk halkı milli konularda her zaman duyarlı olmuştur. Fransız mallarının kullanılmaması konusunda da destek vereceklerdir" ifadelerini kullandı.

AFİŞ VE BROŞÜRLERLE KINAMA
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu tarafından yüz binlerce afiş ve broşür basılarak taksi, dolmuş, halk otobüsü ve bilboardlara asılacağını da açıklayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Milli konularda Türk halkı her zaman duyarlıdır. Bu kararda da halkımızın gerekli desteği vereceğine inancımız ve güvenimiz sonsuzdur. Umarım Fransız Senatosu yapılan yanlışı görür ve bu yanlıştan dönerler" dedi.
TÜKETİCİLER BİRLİĞİ'NDEN BOYKOT ÇAĞRISI
Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Hatice Saadet Kalyoncu, daha önceden başlattıkları "onuruna Fransız kalma" boykot çağrılarını yineledi.

Kalyoncu, "2006 yılında ki boykot çağrımızda isimlerini ilan ettiğimiz Total, L'oreal, Tefal, Ticket, Sodexho-Pass, Alcatel, Carrefour ve Danone'ye ilave olarak, bundan böyle her hafta bir Fransız firmasının ismini ilan edip, bu firmaların ürünlerini almayarak tepkimizi göstereceğiz" dedi.


continue reading

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More