This is default featured post 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured post 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

28 Şubat 2012 Salı

TÜRKİYE’DE ALTIN MADENCİLİĞİ

JAN29

     Anadolu topraklarında altın kullanımı MÖ 5000 yılına kadar götürülebilmektedir. Bu topraklarda altından yapılmış eşya ve takıların kullanımının yoğun olduğu bilinir. İlk altın paranın Lidyalılar tarafından bu topraklarda kullanıldığı bilinir.  Eski çağlardan beri bu topraklarda altının değeri bilinmekte ve üretimi yapılmaktadır. Osmanlı döneminde de bu topraklardaki altın madenleri işletilmiş ve hazine için önemli kaynak oluşturmuştur. Türkiye'de Cumhuriyet döneminde 1933 yılında ilk kurulan kurumlardan biri Altın Arama ve İşletme İdaresi'dir. Cumhuriyet döneminde de altın üretimine önem verilmiş ve bu işi ülke için değeri bilinmekteydi.
    Zamanla ülkemizde takı olarak atın işlemeciliği gelişir. Altın önemli bir gelir kaynağı haline gelir. 1989 yılından önce Türkiye'de altın ithalatı yasaktı ancak buna rağmen kaçak altın girişi ve çıkışı olmaktaydı. 1989 yılında Merkez Bankası altın ithalatına başlar. Günümüzde Türkiye'de Ovacık Altın Madeni dışında altın üretimi yoktur diyebiliriz. Ülkemizde altın rezervi belirlenmiş olmasına rağmen altın üretimi yapılamamaktadır. Bunun karşılığında ise Türkiye altın talep eden ülkeler arasında 5. Sıradadır. Ülkemizde 200 ton kadar altın ithali olmaktadır. Bu altınların çoğu ziynet olarak işlenir ve satımı veya ihracı yapılır.
   Türkiye'nin toprak yapısı, jeolojik özellikler açısından altın oluşumuna uygun bir ülke olduğu bilinmektedir. Ancak altın çıkarmak için yüksek miktarlarda yatırım gerekmektedir. 1985 yılında Maden Kanununa yabancı sermayeli şirketlerin ruhsat almasına izin verildiğinde birçok şirket gelmiş ancak bürokratik engeller ve ortamdan dolayı yatırım yapmaktan vazgeçmişlerdir. Sadece içlerinden biri Eurogold Madencilik Bergama- Ovacık'daki maden işletmesine başlamış ve devam ettirmektedir.
    Ovacık Altın Madeni Bergama İlçesinde Ovacık Köyü çevresinde yer almaktadır. Altın ocağı 2001 yılında üretime başlamıştır. Normandy Madencilik 2001-2003 yılları arasında işletmiş bu yıllar süresince 10,6 ton altın üretimi yapılmıştır. Madenin işletmesi konusunda sorunlar çıkmış ve 2005 yılında Koza Altın Grubu tüm hisseleri alarak Türkiye'deki ilk altın madencisi işletmecisi ünvanına sahip olmuştur. Bu madendeki altın taneciklerinin çok küçük olmasından dolayı üretim siyanürle yapılabilmektedir. Bu bölgede tartışmalara neden olmaktadır.
   Türkiye'de altın yatakları arama çalışmaları devam etmektedir. Özellikle Ege ve Karadeniz Bölgelerinde süren çalışmalarla belirlenen bölgeler altın üretimine hazır hale getirilmektedir. Jeolojik çalışmalar ve altın yataklarının nitelikleri incelendiğinde Türkiye'deki altın potansiyeli yaklaşık 6000-7000ton civarında ortaya çıkmaktadır. Maden aramacılığına yatırımlar yapılarak, madenler işletmeciğine de yatırımlar yapılarak ülkenin doğal ham madde kaynakları kullanılmalıdır. Bu ülke ekonomisine katma değer sağlar.

continue reading

ALTIN

JAN29

Altın doğada bulunan sarı renkli ve yok olmayan bir elementtir. Su, hava gibi dış etkenlerden etkilenmez, dayanıklıdır. Ama aynı zamanda işlemesi kolay yumuşak bir metaldir.  Kolay işlenebilir olması ve göz alıcı parlaklıkta olmasından dolayı ilk çağlardan beri insanlığın kullandığı bir metal olmuştur. Altın zaman içinde bozulmaz. Dayanıklıdır ve şekil ve renk değiştirmez. Altın paslanmaz, asit, su ve havadan etkilenmez.
   Altın toprakta ve kayalarda toz halinde yer alır. Bazı yerlerde ise kuars kayalarda altın damlaları halinde yer alan altın kumla karışık olarak bulunur. Bu nedenle altın ararken elekten geçirilerek kumdan daha ağır olan altın ayrıştırılır.
   Altın insanlık tarihinde zenginliğin, bolluğun simgesi olmuştur. Altın hemen her dönem ticarette önemli olmuştur. Devletler altını külçeler halinde merkez kasalarında saklarlar. Altın ilk kez MÖ dönemlerde ticari bir değişim aracı kullanılır. Altın ilk olarak Lidyalılar tarafından para olarak basılır ve kullanılmaya başlanır. Dünyada ilk kullanılan para altındır ve uzun süre de altın para kullanılmaya devam eder. Sonraki yıllarda altının ticari ve yatırım aracı olarak kullanımı gelişerek devam eder. Günümüzde altın en değerli yatırım araçlarından biridir. Birçok durumda güvenilir bir yatırım limanı olarak görülmektedir.
   Kimyada altının simgesi Latince ismi olan Aurum'un kısaltılmışı olan au'dur. Saf altın çok yumuşaktır, 1064 derecede erir. Saf altın yani 24 ayar altın yumuşak olduğundan dolayı işlemesi çok kolaydır.  Ancak günümüzde kuyum sektöründe altın saf olarak kullanılmaz. İçinde gümüş, bakır, paladyum gibi madenler karıştırılarak alaşım elde edilerek kullanılır. Altının karıştırıldığı madene göre rengi değişir. Bakırla karıştırılan altın kırmızı, gümüşle karıştırılan altın sarı, nikel veya platin ile karıştırılan altın ise beyaz rengi alır.  Altın alaşımına göre ayar numarası alır. 14 ayar, 18 ayar, 22 ayar gibi numaralarla o malzemenin içindeki altın değeri belirtilmektedir. 24 ayar altın ise saf altındır.
   Altın takı yapımının yanı sıra para ve külçe altın yapımında da kullanılır. Yatırım amaçlı ve para yerine de kullanılan altın doğada az bulunduğundan dolayı çok değerlidir. Külçe altın 24 ayar olup yatırım amaçlı kullanılır. Altın ayrıca en iyi elektrik ileten metaldir. Çok düşük elektrik akımını bile iletebilen niteliktedir. Ayrıca altın ışığı en az emen metaldir. Kızılötesi enerjiyi çok iyi yansıtır. Bu işlem için özellikle saf altın kullanılır. Yanı sıra termik enerji ve ısı için de altın ideal bir iletkendir.
      Altın en eski çağlardan beri çok kıymetli bir maden olmuştur. Para olarak ve yatırım aracı olarak kullanılmış ve kullanılmaktadır. Takı olarak çeşitli ürünler üretilmektedir. Bazı ülkelerin geleneklerinde özellikle düğünlerde önemli yer tutan altın toplumlarda her zaman bir yere sahip olacaktır.

continue reading

ALTIN ÇIKARMA TEKNİKLERİ

JAN29

 ALTIN ÇIKARMA TEKNİKLERİ
 Altın madeni çıkarma teknikleri çeşitlidir. Öncelikle bir saha çalışması yapılmalıdır. Bölgedeki altın miktarı ve yerleri tespit edilmelidir. Bu çalışmalar hem zaman alıcı hem de emek isteyen çalışmalardır. Daha sonra ciddi bir bütçe ayrılarak plan çerçevesinde ve gerekli izinler alınarak altın madeni çıkarma çalışmaları başlar.
   Altının en kolay çıkarma yöntemlerinden biri elek yöntemidir. Elek yönteminde kaya yatağında bulunan altın kaya parçalandıktan sonra elekten geçirilerek ayrıştırılmasıdır. Diğer yöntemlere göre en kolay yöntemdir. Ayrıca alüvyon madenciliği olarak da isimlendirilen benzer yöntem akarsu yataklarında bulunan altınları çıkarmak için kullanılmaktadır. Altın su ve kumdan daha ağır olduğundan dibe çöker. Dibe çöken altın kum ve çakıl ile karışır. Bu malzeme tava biçimli kaplara alınarak döndürülür ve içinden altın ayrıştırılır. Bu yöntem basınçlı su tatbik edilerek de yapılabilir.
    Yer altı madenciliği ile de altın çıkarılmaktadır. Yüzeyden derinlere kazılarak inilir ve altının bulunduğu bölgelere ulaşılır. Kademe kademe derinlere inilir bu sırada da altın damarları tespit edilir ve buradaki altın çıkarılır. Bu zor ve zaman alıcı bir iştir. Mağaralar açılır, havalandırma ve ışıklandırma yapılır. Kalaslarla mağaraların çökmesi önlenmeye çalışılır. Yer altı madenciliği zahmetli ve tehlikeli bir yöntemdir. Ancak çok büyük altın madenleri mevcuttur ve hala da çalışılmaktadır.
     Dünyada sıklıkla uygulanan bir diğer altın çıkarma yöntemi siyanürle altın çıkarmadır. Toz haline getirilen altın cevherinin kalsiyum oksit çözeltisiyle baz duruma getirilir ve daha sonra sodyum siyanür çözeltisiyle karıştırılır. Böylece altın siyanür çözeltisi olarak ayrıştırılır. Çamurdan ayrılan bu altına sonra metalik çinko eklenir ve altının metalik olarak çökmesi sağlanır. Metalik çinko siyanürü çinko kompleksi olarak tutar. Siyanürleme yöntemi kısaca kayaç içindeki altını siyanür kompleksi halinde çözeltiye alarak kayaçtan ayırmaktır. Altın üretiminde kullanılan siyanür sonunda yok edilemediği için çevre ve insan sağlığı için çok zararlıdır.
   Altın çıkarma yöntemlerinden biri de amalgam tekniğidir. Amalgam tekniğinde altın içeren cevher ve kayaçlar öğütülür ve bol suyla çamur haline getirilir. Bu sulu çamur civa sürülmüş bakır levhaların üzerinden akıtılır. Çamurun içinde bulunan altın civa üzerine yapışır kalır. Levhalar kazınarak amalgam adı verilen altınla karışık civa üzerlerinden alınır. Bu işlem çamurun içindeki altın bitene kadar tekrarlanır. Levhalardan kazınarak alınan amalgam ise buharlaştırıcı-yoğunlaştırıcı özel kaplarda işlemden geçirilir ve altta kalan altın özel potalarda eritilir. 19.yy'da kullanılmaya başlayan bu yöntem büyük tesislerde artık kullanılmamakta küçük tesislerde ek yöntem olarak uygulanmaktadır.

continue reading

SELÇUKLULARDA VE ERKEN İSLAM DEVRİNDE ALTIN

JAN29

  7. ve 12 yüzyıllar arasında bulunan madeni eser sayısı çok fazla değildir. Gerek İslamın etkisi gerekse günümüze kadar çeşitli nedenlerle gelememiş olmalarından dolayı eser örnekleri az sayıdadır. Altın ve gümüş eserler erken İslam devrine ait eserlerdir. İslam devrinde de altın saflaştırılarak kullanıldığı gibi bakır ve gümüşle karıştırılarak farklı renkler elde edilerek de kullanılmıştır. Erken İslam döneminde altın malzeme tas, ibrik, maşrapa gibi eşyalarda kullanıldığı gibi yüzük, küpe, gerdanlık gibi takılarda da kullanılmıştır. Ancak İslam altın ve gümüş gibi değerli madenlerin kullanımına karşı olduğundan çok fazla eser örnekleri bulunmaz. Bu eserlerin bir kısmının yağmalandığı bir kısmın da dinar ve dirhem yapımında kullanıldığı bilinir. İslam sanatında ise altın, tunç ve pirinç eserlerin yaldız ve kakma tekniği ile süslenmesi dikkat çekmektedir.
      Erken İslam devri eserlerinin çoğu İran ve İran 'nın dış eyaletleri olan bölgelere yani Orta Asya'nın batı bölgelerine ait eserlerdir. Bu nedenle bu eserlerde Sasani etkileri dikkat çeker. Bu bölgede sanat faaliyetleri esas olarak Sasanilerin Müslümanlar tarafında yıkıldığı 7.-8. Ve 9. Yüzyıllara denk gelmektedir. Bu dönem İslam kültürünün tam olarak benimsenemediği erken İslam çağıdır.
   9. yüzyılda Selçukların İran, Anadolu ve Mezopotamya^ya inmeleriyle bu bölgelerde sanat eserlerinin özellikleri farklılaşır. 12. Ve 13. Yüzyıllarda ise maden sanatı gelişir. Selçuklu Döneminde  altın, gümüş ve tunçtan eserler yapılmaya devam eder. 12. Yüzyıl ortalarında ise altın ve gümüş sadece ziynet eşyalarında ve kakma tekniğinde kullanılmaya başlar. Nedeni İslamın etkisi ve altın ve gümüşün kıtlığa girmesi olduğu sanılır. Altın yerine bu tarihlerden itibaren pirinç alaşımı kullanılmaya başlar.
    Selçuklularda altın ve gümüş takılar özellikle Konya ve Alaiye'de yapılmaktaydı. Bu dönemlerde hükümdar ve ileri gelenler arasında bir hediye alma ve verme geleneği gelişir. Hediye olarak en yaygın altın verilirdi. Ayrıca Selçuklular'da da para bastırmak hakimiyet ve güç simgesi kabul edilirdi. Bu döneme ait bilinen en eski para 1. Mesut dönemine aittir. Paralar Konya, Kayseri, Aksaray, Sivas, Malatya, Erzincan, Bayburt ve Kastamonu'daki darphanelerde altın, gümüş ve bakırdan bastırılırdı.    
    13. ve 14. Yüzyıllarda Selçuklularda değerli madenlerden yapılmış eserlerin kullanıldığı bilinir. Anadolu Selçuklularının hazinelerinde ise altın eşya ve eserlerle dolu olduğundan bahsedilmektedir. Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçuklular döneminde her türlü altın süsleme teknikleri uygulanmıştır. Osmanlı'ya hazır ve oturmuş bir maden sanatı devredilmiştir

continue reading

DEĞERLİ TAŞLARIN ALTINLA KULLANIMI

JAN29

Değerli taşlar Ortaçağ'da başlayarak çeşitli anlamlar yüklenmiş ve kullanım alanları geniş malzemelerdir. Taşların astroloji ile ilişkileri kabul edilmiş ve enerji veren nesneler olduklarına inanılmaktadır. Nazardan ve kötülüklerden koruduğuna inanılmaktadır. Değerli taşlar eski dönemlerden beri kuyumculuk alanında takı ve eşya yapımında süsleme olarak kullanılmıştır. Bir zenginlik sembolü olarak da görülmüşlerdir. Taşlar genellikle metallerle birlikte kullanılmıştır. Özellikle de altınla bir arada kullanılan taşlar çeşitli tekniklerle uygulanmıştır.
      Altın takı ve eşya yapımında genellikle elmas, yakut, zümrüt, safir, lal sıklıkla kullanılan taşlardır. Bunlardan başka pek çok çeşit değerli ve yarı değerli taşlar da kullanılmaktadır. Kuyumculukta kullanılan taşların renkleri, kesimleri, sertlikleri, parlaklık ve saflıkları önemlidir. Kuyumculuk sektöründe kullanılan en değerli taş ise elmastır. Elmas kesimine göre pırlanta ismini alır. Pırlanta yaygın olarak kullanılan ve en değerli taştır. Elması yakut ve zümrüt takip eder. Günümüzde kuyumculukta altınla birlikte sentetik taşlar da kullanılmaktadır. Sentetik taşlar kimyevi yollarla üretilen kıymetsiz taşlardır. Taşlar takılarda veya eşyalarda farklı kesim tarzıyla uygulanabilmektedir. Kullanılacak alan ve amaca göre taşlarda kesim biçimi belirlenerek altın veya başka metallerin üzerine uygulanır.
     Kuyumculuk sektöründe altın veya farklı materyallerin üzerine taşların monte edilmesi tekniğine mıhlama tekniği denmektedir. Mıhlama ustası taşın monte edileceği yer matkap ya da çelik kalemle taş yuvası açılır ve taş bu yuvanın içine yerleştirilir. Tırnak çıkarılarak çeşitli aletler yardımıyla mıhlama işlemi bitirilir. Sonrasında temizleme ve cilalaması yapılır. Mıhlama yapılacak yüzeyler altın kolyeler, bilezikleri, yüzükler, broşlar veya küpeler olabildiği gibi çeşitli eşyalarda olabilmektedir. Mıhlama işleminin çeşitleri de vardır ve çeşitli aletler kullanılmaktadır.
    Kuyumculukta özellikle pırlanta tek taş sarı veya beyaz altınla kullanılan en yaygın olarak satılan takıdır. Yanı sıra pırlantalı bilezikler, küpe ve kolyeler de tüketicilerin hoşuna giden ürünlerdir. Yakut veya zümrüt ise ikinci derece tercih edilen ürünler olup daha çok küpe, yüzük ve broşlarda kullanılmaktadır. Değerli taşlarla süslü altın takımlar ise pahada ağır olduğundan yaygın olarak kullanılmamaktadır. Diğer değerli taşlar veya yarı değerli taşlarda altın veya gümüş takılarla kullanılmaktadır. Ayrıca madeni eşyalarda kullanılan taşlar özellikle Osmanlı döneminde yaygın olup zenginlik sembolü olmuştur. Kaplar, ibrikler, şamdanlar, silahlar veya kılışlar da taşlarla süslenerek altın kaplanarak soylular tarafından kullanılan eşyalar arasındadır. Osmanlı dönemini yansıtan ve yarı değerli taşların kullanıldığı eşya modelleri günümüzde de üretilmektedir.

continue reading

ALTININ TARİHÇESİ

JAN29

 Altın yüzyıllar boyunca tarihte yerini korumuş, hükümdarlığın sembolü olmuş, ülkelerin zenginlik ve güçlerinin göstergesi olmuştur. Altından ve değerli taşlardan yapılan kral ve padişah tahtları ve taçları, çeşitli değerli eşyaları tarih boyunca güç simgesi olmuş ve günümüze kadar gelmiştir. MÖ 2000 yıllarında Peru civarında altının takı olarak kullanıldığı bulunmuştur. Aztek ve İnkaların da altına çok fazla değer ve önem verdikleri bilinmektedir. Ayrıca Yunanlılarda, Asurlularda, Sümerler'de de altın önem teşkil etmiştir. Takıların yanı sıra altından vazo, kase gibi eşyalar da yapmışlardır.
     Tarihte ilk olarak MÖ 3200 yıllarında Mısırlılar altını para olarak kullanmıştır. Mısırlılar altını alaşım olarak kullanmayı biliyor ve takı işlemecili yapıyorlardı. Mısırlılar eşit büyüklükte şerit levhalar halinde altını keserek altını ilk kez para olarak kullanmışlardır. MÖ 550 yılında da Lidyalılar tarafından ilk altın sikke yapılarak kullanılır. Bu sikkeler bastırılmış ilk altın paradır. Zaman içinde altının yanı sıra gümüş sikkeler de devreye girer ve altın sikkeler daha çok dış ticarette veya büyük ödemelerde kullanılmaya başlar. 
   Türklerde de altının büyük bir yeri vardır. Türklerde altın devlet sembolü, hükümdarlık simgesidir. Türklerin altın işlemeciliği ve madenciliği konusunda önemli bir yeri vardır. Altından süsler, yüzük ve küpe gibi takılar, miğfer ve mızraklar yapan Türkler altına büyük önem vermişlerdir. Ancak Müslümanlığı kabul ettikten sonra altın eşya üretimini azaltmışlardır. Altını süs ve takı olarak kullanmışlardır.
    Altın Roma döneminde devlet borçlarını ödemek için kullanılmıştır. 1511'lerde ise İspanya kralı ise kaşifleri altın uğruna çeşitli yerlere göndermiştir. Zaman içinde altın değerini hiç yitirmemiş, 1849 yılında da altın uğruna göçler başlamıştır. İlk büyük altın göçü California'da olur. San Francisco kenti büyümüş ve gelişmiş ancak altın uğruna göç edenlerin çoğu hayal kırıklığına uğramıştır. Amerika'da Alaska'ya 1897 yılında bir tane daha büyük bir altın göçü olur. 1852 yılı civarında da Avustralya altın konusunda ün kazanır ve göç almaya başlar. Avustralya'ya altın aramaya gidenler Amerika'ya gidenlere göre daha başarılı olurlar. Amerika'da toz halinde altın bulunurken Avustralya'da daha büyük parçalar halinde altın bulmuşlardır.
    1800'lü yıllarda altın sanayi malzemesi olarak da kullanılmaya başlar. Elektriği iyi iletmesi, ışınları yansıtması, termik enerji ve ısıyı iletmesi açısından sanayide de değerlendirilen altın ışığı en az emen maden olmasından dolayı da kullanım alanları bulmuştur.
   Günümüzde altın bir değer reservi olarak kullanılmaktadır. Altın yatırım aracı olarak tüm dünyada kullanılmakta ve bazı durumlarda sağlam yatırım aracı olarak görülmektedir. Günümüzde altın değeri tüm dünyada belli merkezler tarafından belirlenmektedir. Altının bir piyasası vardır. Altın fiyatları gün içinde takip edilebilmekte ve izlenmektedir.

continue reading

OSMANLI İMPARATORLUĞU’NDA ALTININ YERİ

JAN29

Osmanlı İmparatorluğu hazinesi dünyada sayılı hazineler arasında yer almaktadır. Osmanlı hazinesi olan Hazine-i Hümayun'da altın, gümüş, değerli taşlardan yapılmış çeşitli eşyalar, el yazmaları, kaftanlar, saatler gibi binlerce eseri içermekteydi. Padişahlar tahta çıktıklarında hazineyi ziyaret ederlerdi. Atatürk'ün emriyle 1924 yılında müzeye dönüştürülen Topkapı Sarayı'ndaki eserler sınıflandırılmaya başlanır ve kayıtları tutulur.
      Osmanlı en görkemli eserlerini II. Selim ve III. Murat döneminde verir. Osmanlı kuyumculuğunun en iyi işlenmiş eserleri bu dönemlerde dikkat çeker Altından yapılmış çeşitli eşyalar değerli taşlarla süslenir, altın ajur tekniği geliştirilir ve altın üzerine demir, sedef, yeşim kakma tekniğinde süslemeler yapılır. 17.yy.'da Osmanlı kuyumculuğunda sadeleşme dönemi başlar. Bu dönemde ve 18. yy.'da eselerde mine işçiliği, kalem işi ve değerli taşlarla süslenmiş eserler verilir. Osmanlı kuyumculuğu altın ajur tekniğinde eşya ve mücevher örnekleri vermiştir.
      Osmanlı hazinesine giren servetin büyük kısmı Osmanlı yönetimi altındaki devletlerden gelen vergiler ve haraçlar, maden işletmeleri ve gümrüklerden gelen gelirlerdir. Düğünlerde, bayramlarda, tahta çıkışlarda, elçi kabullerinde ve soylu kişilerin sunduğu hediyeler ve savaş ganimetlerinden değerli parçalar da sultanın hazinesine gönderilirdi.
     17.yy.'da hazinede bulunan altın ve gümüş eserlerin darphanede eritilerek sikkeye çevrildiği bilinir. Bu sikkeler yabancı devletlere gönderilen hediyelerde, vakıf harcamalarında, sefer hazırlıklarında, düğün hazırlıklarında kullanılmıştır. Ancak ata yadigarı eserlere dokunulmamıştır. Osmanlı Sarayında kullanılan pek çok eşyada altın kullanılırdı. Padişah tahtları hükümdarın gücünü sembolize eden önemli bir eşyaydı. Tahtlar çeşitli önemli törenlerde kullanılırdı. İskeleti ahşaptan olan taht altın plakalarla kaplanır ve değerli taşlarla süslenirdi. Törenlerde kullanılan mataralar, yazı kutuları da altından yapılır ve değerli taşlarla süslenirdi. Tabaklar, ibrikler, maşrapalar, şamdanlar, miğfer ve topuzlar, hançerler altından yapılmış veya altın ve değerli taşlarla çeşitli tekniklerde süslenmiştir.
    Osmanlı kuyumculuğu çok çeşitli ve zengin bir alandır. Altın, yeşim, necef, fildişi gibi değerli malzemelerden yapılan eşyalar ve objeler dikkat çeker. Kuyumculuk alanında ve süsleme tekniklerinde gösterdiği başarı ile Osmanlı kuyumculuğu günümüze kadar gelen kıymetli maden işleme alanında başarılı örnekler vermiştir. Saray takıları zarif tasarımlarla ortaya konmuş ince işlenmiş eserlerdir. Osmanlı hazinesinde bulunan saray takılarından 16. Ve 17. yy.'a tarihlen altın ve altın ya da gümüş üzerine değerli taşlarla süslenmiş çeşitli mücevherler vardır.

continue reading

ALTININ KULLANIM ALANLARI

JAN29

Altın madeni pek çok alanda kullanılan değerli bir madendir. En iyi bildiğimiz kuyumculuk sektöründeki kullanımıdır. Altın madenine çağlar boyunca değer verilmiş ve zenginlik sembolü olarak nitelik yüklenmiştir. Devletlerin güç gösterisi olmuş, güzelliğin sembolü olmuş, asaleti simgelemiştir.
   Kuyumculuk sektörü ülkemizde ve dünyada gelişmiş bir sektördür. Bu sektörün tarihi çok eskilere uzanır. Güzelleşmek ve süslenmek çağlar boyunca insanların tutkusu olmuştur. Değerli maden ve taşlar da insanların vazgeçemedikleridir. Altının işlenerek takı ve ziynet eşyasına dönüştürülmesi her zaman popüler olmuştur. Altın işçiliği yani altının saf halinden takı haline getirilene kadar gördüğü işlemler bütünüdür. Altın gümüşi bakır, nikel gibi çeşitli madenlerle belli oranlarda karıştırılarak sert ve işlenebilir bir hale getirilir. Bundan sonra istenilen işlemler, motifler ve biçimler verilir.
      Takı yapımından başka altın para yapımında, madalyon yapımında, külçe dökümünde kullanılır. Yatırım amaçlı kullanılan tam, yarım, çeyrek altınlar, Cumhuriyet altınları veya külçe altınlar işçiliği az olan ama ayarı yüksek altınlardır. Yatırım amacıyla sunulur. İçinde mümkün olduğunca az alaşım vardır.
     Altın ayrıca çeşitli malzemeleri kaplamada kullanılan bir maddedir. Altın kolay eridiği için ve istenilen inceliğe ulaştırılabildiği için kaplama malzemesi olarak kullanılır. Altın varaklar, altın suyu çeşitli dekorasyon ürünlerinde, mimari dekorasyonda veya eşyalarda eskiden beri kullanılmaktadır. Varaklama yöntemi bir sanat dalı olup hala geçerliliğini korumaktadır.
    Altın tıp alanında ve sanayide de kullanım alanı yaratmıştır. Tıp da dişçilik sektöründe eski çağlardan beri kullanıldığı bilinir. Altın değişmeyen ve dış etkenlerden etkilenmeyen bir maden olduğundan dişçilikte diş altınla kaplanarak koruma altına alınmaktadır. Ayrıca altın elektrik iletkenliği çok yüksek bir malzemedir. Bu nedenle elektrik-elektronik alanında da kullanılmaktadır. Bu alanda bağlantılarda, transistörlerin ve yarı iletken iletken sistemlerin kaplanmasında altından üretilen malzemeler kullanılmaktadır. Altın ayrıca kızılötesi ışınları çok fazla yansıtabildiği için çeşitli alanlarda kullanımı vardır. Altı gümül, paladyum ve platin gibi alaşımlarla birlikte uzay sanayinde de çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Uzay elbiselerinin başlıklarında altın kullanımı yaygındır. Altın ısıya karşı duyarlı olduğundan dolayı mimaride ısı alışverişinin olduğu bölgelerde ince altın levhalar kullanılır. Ayrıca tekstilde altın iplik ve tellerin kullanımı vardır. Çeşitli el işlemeleri de altın tel veya iplikle yapılır. Kimya endüstrisinde paslanmaya ve dış etkilere dayanıklı malzeme kullanımında da altın kullanımı bilinir.

continue reading

varak uygulamsı geçmişi

JAN29

Eski çağlardan beri altın pek çok alanda kullanılmış ve zenginlik sembolü olmuştur. Eski çağlarda insanlar altından takı ve eşyalar üretmişlerdir. Zamanla ürettikleri takı ve eşyalarda farklı süsleme teknikleri kullanarak sanatlarını geliştirmişlerdir. Ortaçağ'da ise altını incelterek farklı malzemeler üzerine kaplamaya başlayan insanlar farklı teknikler denerler.  Bu dönem eserlerinin çoğu krallarının savaş giderlerini karşılamak için eritildiğinden günümüze pek örnek kalmamıştır. Rönesans döneminde ise kuyumculuk alanında gelişme dikkat çeker. Çeşitli takı ve altın eşyalar abartılı süslemelerle yapılmıştır. Sonraki dönemde süslemelerin sadeleştiği görülür. 
   Osmanlı döneminde ise altına ayrı bir önem verilir. Altın kullanımı mimari dekorasyonda, eşya süsleme sanatında ve kitap süsleme sanatında kullanılmıştır. Ciltcilikte, hat ve minyatür sanatında altın kullanımı dikkat çeker. Altın çeşitli teknikler kullanılarak yüzeylere uygulanmıştır. Osmanlı döneminin yani Türk Süsleme Sanatının en dikkat çeken sanatlarından biri altın varak teknikleridir. Altın varak tekniği pek çok alanda uygulanmıştır. Altın, ince şeritler halinde parşömenler olarak dövülerek inceltilir. O kadar inceltilir ki neredeyse şeffaf kağıt halinde kalır. Günümüzde bu altın varaklar kağıda yapışık olarak üretilir ve kullanım açısından daha kolaydır. Altın varaklar uygulanacak zemine özel yapıştırıcılarla ve fırçalarla uygulanır.
       Altın varak mimari unsurlara uygulanır. Yapılarda çeşitli bölümlere uygulanan altın varak genel olarak tavanda, duvarlarda görülür. Camilerde mihrap bölgesinde kullanılır. Çeşitli eşyaların da altın varak kaplandığı görülmektedir. Vazolar, şamdanlar gibi eşyalar varak kaplanarak süslenir. Mobilyalarda da kullanılan altın varak tekniği koltuk veya sandalyelerde ahşap üzerine altın varak kaplanarak yapılır. Altın varak Osmanlı için önemli bir sanat olan tezhip sanatında da kullanılır. Yazma kitaplarda altın varakla uygulanan süslemeler için altın varaklar ezilerek arap zamkıyla karıştırılır ve çeşitli işlemlerden geçirilir. Ve altın yaldız elde edilir. Kalem fırça ismi verilen ince fırçalarla kitaplara uygulanır. El yazması kitaplarda, minyatürlerde yaygın olarak altın yaldız kullanımını görmek mümkündür.
    Osmanlı döneminde ayrıca mücevher ve eşyalarda da altın kullanımı yaygındır. Kuyumculuğun gelişmiş olması farklı tekniklerle altın mücevher ve eşyaların yapılmasını sağlamıştır. Altın ve değerli taşların birlikte kullanıldığı kuyumculuk örnekleri tasarım sanatı içinde değerlendirilir.
    Altın işçiliği de tüm diğer el sanatları gibi 18.yy'daki Sanayi Devriminden etkilenir. Bu dönemde el sanatlarının yerini makineler almaya başlar. Ancak 19.yy'a geldiğimizde el sanatları makineleşmeye karşı savaş açar ve günümüzde de hala daha bu eski el sanatlarının sürdürülmesine uğraşan sanatçılar vardır. 

continue reading

21 Şubat 2012 Salı

F.Bahçe'den Demirören'e destek

JAN29

Fenerbahçe, 27 Şubat'ta yapılacak olan TFF Başkanlığı seçiminde Yıldırım Demirören'i destekleyeceğini açıkladı.
 
Fenerbahçe'den yapılan açıklama şöyle:
27 Şubat'ta yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurul öncesinde yaşanan gelişmeleri ve açıklanan adayları, futbol ailesinin bireylerinden biri olarak Kulübümüz de yakından takip etmektedir.
 
Yapılacak seçimin Türk Futbolunun bugünü ve geleceği açısından en hayırlı biçimde sonuçlanması, mevcut sürecin yeni gelecek yönetim tarafından adil bir şekilde yürütülebilmesi, hukuk ve spor hukukunun kurallarına uygun biçimde mevcut sorunların çözülmesi, en büyük beklentimiz ve talebimizdir.
 
Bu noktada; Kulübümüz, Sayın Yıldırım Demirören'in adaylığını desteklemektedir.
 
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak, yapılacak seçimin, Türk Futbolu açısından hayırlı uğurlu olmasını temenni ederiz.

continue reading

Moussa Sow'dan 'Galatasaray' Yorumu

JAN29

Ara transferde Fenerbahçe'ye imza atması Avrupa'yı bile şaşırtan Moussa Sow, Galatasaray maçına bileniyor. İstanbul'a ve Fenerbahçe'ye Dia sayesinde çabuk alıştığını belirten Senegalli futbolcu, "Takım arkadaşlarım bana inanılmaz sıcak davranıyor. Beşiktaş'a gol atınca taraftarın ismimi haykırması beni büyüledi. İyi ki gelmişim" dedi.
 
HEYECANLIYIM
 
Gol atmak kadar attırmayı da sevdiğini belirten Sow, arkadaşlarının kendisine sürekli Galatasaray maçından bahsettiğini belirterek, "Derbiyi heyecanla bekliyorum. Galatasaray'ı o kadar anlattılar ki onları tanıyor gibiyim. Maçlarını da izledim. İyi takımlar ama Saraçoğlu'ndan puanla çıkamazlar. Galatasaray'a gol atmayı çok ama çok istiyorum" diye konuştu.

continue reading

11 Şubat 2012 Cumartesi

aziz yıldırım123

JAN29

continue reading

Kurtlar Vadisi Pusu 148. Bölüm Fragmanı (16 Şubat Perşembe)

JAN29

continue reading

JAN29

 

Trabzonspor – Gaziantepspor Lig Tv izle canlı Bedava

Süper Lig-Rakip Antep, tek hedef galibiyet
Saat 20.00'de başlayacak ve Lig TV'nin yayınlayacağı mücadeleyi Mustafa Kamil Abitoğlu yönetecek. Çıkışa geçmek isteyen Bordo-Mavililer'de tek hedef, seyircisi önünde bu mücadeleden galibiyetle ayrılmak olacak. Teknik direktör Şenol Güneş'in, Glowacki'nin henüz istenen seviyeye gelmemesi ve Giray'ın da sakatlığının tam olarak geçmemesi sebebiyle, savunmada değişiklik yapabileceği öğrenildi. Buna göre Karadeniz ekibinde defansında göbeğinde Mustafa ve Celutska'nın oynaması bekleniyor. Ayrıca Volkan Şen'in de eksikler sebebiyle ilk 11'de  sahaya çıkması bekleniyor.
Antep maçına ilgi büyük
Hüseyin Avni Aker Stadı'nda bu akşam Gaziantepspor'u ağırlayacak olan Trabzonspor'da, taraftarların maça büyük ilgi göstereceği öğrenildi. Maraton: 25, Kapalı kenar: 50, Kapalı orta: 60, VIP: 150, VIP Özel: 400 ve Misafir seyirci tribünü: 25 TL olarak belirlenen karşılaşmanın biletlerinin büyük bir kısmının satıldığı öğrenildi.
Abitoğlu uğurlu geliyor
Bordo-Mavililer'in Gaziantepspor'la yapacağı karşılaşmayı yönetecek olan Mustafa Kamil Abitoğlu, son dönemde ev sahibine uğurlu geliyor. Şu ana kadar Abitoğlu, Karadeniz ekibinin maçlarında 13 kez görev yaptı ve söz konusu mücadelelerde Trabzon, 6 galibiyet, 6 yenilgi ve 1 beraberlik aldı. Ancak Abitoğlu'nun bu sezon düdük çaldığı Karabükspor, Orduspor ve Eskişehir maçlarının hepsinde kazanan Trabzonspor oldu.
MUHTEMEL 11′LER

SAAT:
20.00
STAT: Avni Aker
HAKEM: Mustafa K. Abitoğlu

TRABZONSPOR:
Tolga, Serkan, Celustka, Mustafa, Cech , Volkan, Colman, Aykut, Olcan, Halil, Burak

G.ANTEPSPOR:
Karcemarskas, Elyasa, Dany, Orhan, Binya, Bekir, Sezer, Sapara, Sosa, Cenk, Popov,
TRABZONSPOR-GAZİANTEPSPOR
O G B M A Y
İç saha 25 19 5 1 59 14
Dış saha 26 8 9 9 30 31
Toplam 51 27 14 10 89 45

Sportoto Süper Lig Sivasspor – Beşiktaş Maçını canlı izle

Süper Lig-Dikkat kaygan zemin!
Sezona şampiyonluk hedefiyle başlayan, ancak özellikle son haftalardaki futboluyla eleştiri oklarının hedefi olan Beşiktaş kritik virajda… Son üç lig maçından da yenilgiyle ayrılan ve zirvenin 9 puan gerisinde kalan Kara Kartallar, son haftaların flaş takımı Sivasspor'un konuğu oluyor. 4 Eylül Stadı'ndaki karşılaşma saat 18.00'de başlayacak ve Lig TV'den naklen ekranlara gelecek. Cüneyt Çakır'ın yöneteceği müsabakada, Siyah-Beyazlılar cezalı Quaresma ile sakatlığı bulunan Almeida, Hilbert, İsmail, Aurelio ve Rüştü'den yoksun mücadele edecek. Ev sahibi ekipte ise sadece Hayrettin görev alamayacak.
Moral arıyorlar
Beşiktaş için bu maç lige tutunma açısından büyük önem taşıyor. Play-Off maçları olsa da, zirveden iyice uzaklaşmak istemeyen Siyah-Beyazlılar alacağı bir galibiyetle camiadaki çatlak sesleri de susturmak amacında… Ayrıca Kara Kartallar, salı günkü kritik Braga sınavı öncesinde de moral arayışı içerisinde. Sivasspor ise başarılı performansını, Beşiktaş galibiyetiyle taçlandırmak istiyor.
Carvalhal: Kar problem!
Beşiktaş, Sivasspor maçı için dün öğle saatlerinde özel uçakla bu kentin yolunu tuttu. Yöneticiler Cengiz Zülfikaroğlu ve Doğan Küçükemre'nin de bulunduğu kafileyi az sayıda taraftar karşıladı. Bazı oyunculara çiçek veren taraftarlar, imza almak için birbirleriyle yarıştı. Sivaslı olan Beşiktaş kaptanı İbrahim Toraman'ı ise kardeşi ve yeğeni karşıladı. Toraman, 2.5 yaşındaki yeğeni Haktan'la hasret giderdi. Kafilenin yolculuğunun ardından ilginç bir olay da gözlerden kaçmadı. Havalimanındaki karı gören teknik direktör Carvahal'ın yanındakilere "Kar problem" sözleri dikkat çekti. Siyah-Beyazlılar 15 dakikalık yolculuğun ardından kamp yaptıkları otele yerleşti ve maç saatini beklemeye başladı.
Zeminde korkulan olmadı
Son haftalarda büyük düşüş yaşayan Beşiktaş, Sivasspor maçı öncesinde saha zeminine temkinli yaklaşıyordu. İklim ve hava şartlarından çekinen Siyah-Beyazlılar, 4 Eylül Stadı'ndaki çalışmalar sonrasında rahat bir nefes aldı. Dün sabah saatlerinden itibaren başlayan çalışmalarda, zemindeki kar ve buzun tamamen temizlendiği, ısıtma sisteminin de açıldığı kaydedildi. Maç saatinde zeminin futbol oynamaya müsait olacağını dile getiren stat müdürü Fatih Şimşek, "Kent merkezinde 25-30 cm kalınlığında kar vardı. Ama stat zeminimizde kar yok. Yarın da (bugün) kar bekleniyor, ama sıkıntı olmayacağını söyleyebilrim. Kısaca sahamız 10 numara diyebilirim" ifadesini kullandı.
Maç saati hava
Sivasspor-Beşiktaş maçının oynanacağı saat 18.00'de, Sivas'ta sıcaklık yaklaşık -3 derece olacak. Meteorolojiden alınan bilgiye göre, maç süresince kar yağışının durması ve havanın açık olması bekleniyor.

Ünal Aysal: Hisseleri çok seviyoruz!

Galatasaray-Aysal: Hisseleri  çok seviyoruz!
"Bizim hisse senetlerimiz yüzde 44 düşmüş ama Fenerbahçe ve Trabzonspor'un da yüzde 43 düşmüş. Onlar hiç hisse satışı da yapmadılar. Mali sıkıntılara çözüm için hisse senedi satışı yaptık. Göreve geldiğimizde kasada para olmadığı gibi, 2.5 yıllık gelirleri de yoktu. 8 aydır ödemelerde hiç aksama olmadı. Aylık 16 milyon Dolar masrafı olan kulübün 8 aylık masrafı nereden karşılandı? Biz hisse senetlerimizi çok seviyoruz, içiniz rahat etsin" diye konuştu.

Türkiye'yi sarsacak savunma hazır

Fenerbahçe-Türkiye'yi sarsacak savunma hazır
Gün gün her şeyi izledi
3 Temmuz'da başlayan operasyonla gözaltına alınan ve ardından tutuklanıp cezaevine konulan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın Metris'te tüm süreci çok yakından izlediği biliniyor. 400 sayfalık iddianamenin 290 sayfasında adı geçen Yıldırım'ın sadece hakkındaki suçlamalara yanıt vermekle kalmayacağı da edinilen bilgiler arasında. Tam bin 200 sayfalık savunma hazırladığı öğrenilen Fenerbahçe Başkanı'nın, futbol ailesi içinde bulunduğu yıllarda yaşadığı tüm bilgi ve duyumlarını da mahkeme heyeti ile paylaşacağı, özellikle milli takıma dair sözlerinin geniş yankı uyandıracağı kaydedildi.
Morali çok yüksek
Her fırsatta, "Neden burada olduğumu hâlâ bilmiyorum" diyen Aziz Yıldırım, artık duruşma tarihinin gelmesinden ötürü memnun. Kendisini ziyaret eden yakınları ve avukatlarının izlenimine göre Başkan hem moralli hem de yapacağı savunmaya çok güvendiği için tahliye adına umutlu. İlk tutukluluk sürecindeki sağlık sorunları da azalan Yıldırım'ın "13 Şubat'ta yapacağım" dediği, camiaya sesleniş metni üzerinde vakit harcadığı biliniyor.
En az 3 avukat bulunacak
Cezaevinde bulunduğu ilk günlerden bu yana Aziz Yıldırım, avukatlarıyla sürekli temas halinde. Kamuoyuna ve camiasına mesajlarını da bu yolla ulaştıran Fenerbahçe Başkanı'nın mahkemede en az 3 avukatla birlikte hazır bulunması bekleniyor.
Dava süreci netleşti
İlk duruşmalar, Silivri Cezaevi Kampüsü içindeki Ergenekon davasının da görüldüğü salonda olacak. İlk duruşmada kimlik tespiti, sanıkların medeni halleri ve aylık kazançları gibi bilgiler paylaşılacak. İddianameyi diksiyonu düzgün ve Türkçe'ye hakimiyetlerinden ötürü TRT spikerleri okuyacak. 11 günde 7 duruşmanın görüleceği sürecin ardından Çağlayan'daki yeni Adalet Sarayı'na geçilecek. Dava burada ise en büyük salon
olan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonunda devam edecek.

Yok mu daha fazla veren?

Fenerbahçe-Yok mu artıran?
Yeterince forma şansı bulamadığı için devre arasında takımdan ayrılacağı konuşulan Miroslav Stoch, ayrılmak bir yana dursun ilk 11'in değişmez ismi oldu. Geçtiğimiz sezon toplam 23 lig maçında forma giyen Stoch, 2011-2012 normal sezonunun bitimine 9 hafta kala 20 kez sahaya çıktı. Şampiyonlukla tamamlanan geçen sezonda 23 maçta 1318 dakika süre alan Slovak yıldız, bu sezon sadece 20 maçta 1369 dakika sahada kalarak, takıma ve Süper Lig'e alıştığını ispatladı. Ayrıca geçen sezonu 2 gol 5 asistle tamamlayan Stoch, bu sezon geride kalan 25 haftada 8 gol 4 asistlik performans yakaladı. Bbaşarılı performansıyla dikkatleri üzerine çeken Slovak futbolcuya, Avrupa'dan transfer teklifleri de yağmaya başladı. Rus kulübü Zenit'in, Stoch için 15 milyon Euro'luk bonservis bedelini gözden çıkardığı, Sarı-Lacivertliler'in ise bu teklifi geri çevirdiği öne sürülürken, birçok Fransız ve Alman kulübünün de yıldız oyuncunun peşinde olduğu bildirildi. Slovak futbolcu 2010-2011 sezonu öncesinde 5 milyon 500 bin Euro bonservis bedeliyle Chelsea'den transfer edilmişti. Miroslav Stoch, 2009-2010 sezonunu ise kiralık olarak Hollanda'nın Twente ekibinde tamamlamıştı.

Gol zamanı geldi!

Beşiktaş-Gol zamanı geldi!
Beşiktaş'ın sezon başında Gençlerbirliği'nden renklerine bağladığı Mustafa Pektemek, yedek kalmasına rağmen sergilediği performansla taraftarlardan alkış toplamıştı. Sonradan oyuna girdiği maçlarda üst düzey bir görüntü çizen ve attığı gollerle Siyah-Beyazlılar'ı ayağa kaldıran genç yıldız, bugünkü Sivasspor maçında ilk 11'de görev yapacak. Hugo Almeida'nın yokluğunda formayı kapan Pektemek, "Umarım takımın 3 maçlık kötü gidişine 'dur' diyeceğiz. Bir süredir gol atamıyorum, takım olarak da kazanamıyoruz. Benim gol atmam değil, takımın kazanması önemli. 90 dakika boyunca mücadele edip, sahadan galibiyetle ayrılacağız. Başka çaremiz yok. Braga karşılaşmasından çok, Sivas maçını düşünüyoruz. Çünkü en önemli maç, ilk oynadığımızdır" ifadesini kullandı. Bu sezon ligde 23 maçta boy gösteren genç forvet, rakip fileleri 7 kez havalandırmıştı. Fenerbahçe derbisinde ilk 11'de sahaya çıkan ve 90 dakika mücadele eden Mustafa Pektemek, tüm çabalarına rağmen rakip fileleri havalandırmayı başaramamıştı.

Jaja Ülkesine geri döndü!

Trabzonspor-Jaja geri döndü!
Geçtiğimiz sezon Trabzonspor'da forma giyen Brezilyalı oyuncu Jaja, kulübü Al Ahli tarafından Internacional'e kiralandı.
Trabzonspor'un Ukrayna temsilcisi Metalist Kharkiv'den transfer ettiği Jaja, disiplinsizliği yüzünden Birleşik Arap Emirlikleri'nden Al Ahli kulübüne satılmıştı. Al Ahli de, Brezilyalı yıldızı Internacional'e kiraladı.
Yeni takımına katılan ve imza töreninde konuşan yıldız oyuncu, 18 yaşındayken ayrıldığı ülkesine döndüğü için mutlu olduğunu ifade etti.
Türkiye'ye dönecekti
Jaja, transfer döneminde Türkiye'den ayrıldığı için pişman olduğunu ve yeniden dönmek istediğini birçok kez dile getirmişti. Bordo-Mavililer'de çok iyi bir sezon geçiren Brezilyalı yıldızın adı, Galatasaray'la da anılmıştı.

Aslında sorun yokmuş!

Trabzonspor-Aslında sorun yokmuş!
Ortaya çok sayıda iddia atıldı, Onur'un bir başka takımla anlaştığı bile ileri sürüldü. Ancak olayın gerçek yüzünün bambaşka olduğu öğrenildi. Buna göre Trabzonspor Yönetimi, genç kaleciyle hem para hem de diğer şartlar konusunda çoktan anlaşma sağladı. Ancak bunun kamuoyuna duyurulması için sezon sonu bekleniyor. Çünkü Onur Kıvrak'a yeni ve uzun vadeli sözleşmesi için verilen rakamın rahatsızlık yaratmasından endişe ediliyor. Zira Bordo-Mavililer'in kalecisinin ücretinde hatırı sayılır bir iyileştirme yapıldığı ve ücretinin 1.2 milyon Euro dolaylarına kadar çekildiği de edinilen bilgiler arasında. Gereken açıklamanın sezon sonunda yapılacağı ve başta Tolga Zengin olmak üzere düşük ücret alan diğer oyuncularda da iyileştirme yapılacağı için herhangi bir sorun yaşanmayacağı öngörülüyor.

Ozan bitti-bitiyor!

Trabzonspor-Ozan bitti-bitiyor!
Trabzonspor'un sezon başından bu yana kadrosuna katabilmek için uğraş verdiği Ozan İpek'te dün önemli gelişmelerin yaşandığı iddia edildi. Daha önce Bordo-Mavililer'in başkanı Sadri Şener'in, "Sezon sonunda kimseye söz verme. Şenol hoca (Güneş) seni çok istiyor" dediği Bursaspor'un yıldız oyuncusunun ikna olduğu belirtildi. Sezon sonu için anlaşma sağlandığı ileri sürülen 26 yaşındaki futbolcu, konuyla ilgili açıklama yapmazken, Beşiktaş'ın da devreye girdiği öğrenildi. Bursaspor'la olan sözleşmesi 2015 yılında sona erecek olan Ozan, özellikle şampiyon oldukları 2009-2010 sezonunda oynadığı futbolla birçok kulübün transfer listesine girmiş, Fenerbahçe ve Beşiktaş'a attığı gollerden sonra da 'Kuş avcısı' lakabını almıştı. Bu arada uzun süredir Bursaspor'dan aldığı yıllık ücrette artış olmasını bekleyen Ozan İpek'in, bu konuyla ilgili henüz olumlu bir gelişme yaşanmamasından dolayı da rahatsızlık duyduğu ifade edildi.

Güneş'e 3 yıldız

Trabzonspor-Güneş'e 3 yıldız
Yönetim, sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan ve birçok talibi bulunan Şenol Güneş ile erken masaya oturacak, uzun vadeli bir mukaveleyle gelecek planlaması yapacak.
Bu sezon deneyimli hocanın tüm isteklerine karşılık veremeyen Şener ve ekibi, Güneş'e 1'i yerli 3 üst düzey futbolcu başta olmak üzere tüm eksikleri giderme konusunda söz verecek.
Hugo Broos'un ayrılmasının ardından Bordo-Mavili yönetimin isteğini kıramayan ve Güney Kore'den apar topar Trabzon'a gelip iş başı yapan deneyimli çalıştırıcıya özellikle yurt dışından çok sayıda ön teklifin bulunduğu, ancak Güneş'in hiçbirine yeşil ışık yakmadığı biliniyor. Zaman zaman yönetimle fikir ayrılıkları yaşasa da Trabzonspor'u bırakmak gibi bir düşüncesi olmadığı bilinen Güneş ile Başkan Sadri Şener'in en kısa zamanda masaya oturacağı öğrenildi.
Erken start alınacak
Uzun vadeli bir mukavele teklif edip kafalarda oluşacak soru işaretlerini erkenden silmeyi planlayan Şener'in ayrıca teknik anlamda gelecek planlaması konusunda da tüm yetkiyi Şenol Güneş'e vereceği öğrenildi. Sezon başında özellikle yerli futbolcularının takımdan ayrılmamasını isteyen, yerlerinin dolmamasından da sıkıntı duyduğunu gizlemeyen Güneş'in gönlünün ise yeni transfer döneminde mutlaka alınacağı kaydedildi. 1'i yerli toplam 3 yıldız nitelikli takviye yapmak için imkanlarını seferber edecek olan Sadri Şener ve ekibi, daha önce olduğu gibi, takımın ligdeki konumu, Avrupa hedefi gibi kıstasları da beklemeden işi erken
bitirmek için düğmeye basacak.

Şota'dan Amrabat açıklaması.

Şotadan Amrabat açıklaması...
Kayserispor, ligin 26. haftasında deplasmanda Galatasaray ile oynayacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü.
Teknik direktör Şota Arveladze gözetiminde Kadir Has Tesislerinde gerçekleştirilen antrenmana koşuyla başlayan futbolcular, kısa pas çalışması yaptı.
Galatasaray'ın transfer etmek istediği süreçteki tutumu nedeniyle bir süre kadro dışı bırakıldıktan sonra özür dileyerek takıma yeniden dönen Amrabat'ın, antrenmanda neşeli olduğu görüldü.
Şota, gazetecilere yaptığı açıklamada, 3-2 yenildikleri Gençlerbirliği maçının seyirciler açısından keyifli geçmesine rağmen sonuca üzüldüklerini, bunda hakem hatasının yanı sıra futbolcularının da hatası olduğunu söyledi.
Şota, "Bir seri yakalamak istiyorduk, ancak olmadı. Herkes hatasını görmeli ve kalan maçlarda bunları tekrarlamamalı. Mücadele etmeyene kimse bir şey vermemeli. Son dakika gol yiyen bir takım, iyi takım olmamış demektir. Her şeye hoca dışarıdan yetişemez. Biz gol atıp, maçı kazanabilirdik ama olmadı. Tecrübe bu konuda önemli. Sahada oyuncu bazı kararları kendisi vermeli" dedi.
Hafta sonu Galatasaray ile deplasmanda karşılaşacaklarını anımsatan Şota, "Pekarik ve Sefa'nın hafif sakatlıkları var. Maça kadar iyileşeceklerini tahmin ediyorum. Her maça puan kazanmak için çıkıyoruz. Rakibimiz kim olursa olsun, biz puan için mücadele ediyoruz. Karşımızda Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş olması önemli değil" diye konuştu.
-"Amrabat forma giyebilir"- Amrabat'a, Galatasaray karşısında forma şansı verip, vermeyeceğinin sorulması üzerine, Şota, "Ambrabat bizim oyuncumuz. Antrenmanlarda iyi ve aktif görürsem, şans verebilirim. Amrabat'ın takımla bir sorunu yok. Bir oyuncunun kafa karışıklığı takımı etkileyebilir ancak şu an her şey yolunda" karşılığını verdi.
Şota, bu sezon play-off'a kalacalarına inandığını da belirterek, bu gücü kendilerinde gördüğünü vurguladı.

Spor Toto Süper Lig'de 26. hafta Hakemleri Açıklandı

Süper Lig-26. hafta hakemleri açıklandı
Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu'ndan yapılan açıklamaya göre, Süper Lig'de 26. hafta maçlarında görev alacak hakemler şunlar:
18.00 Sivasspor-Beşiktaş: Cüneyt Çakır
20.00 Trabzonspor-Gaziantepspor: Mustafa Kamil Abitoğlu
16.00 Gençlerbirliği-Mersin İdmanyurdu: İlker Meral
19.00 Galatasaray-Kayserispor: Özgür Yankaya
13.00 İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Ankaragücü: Çağatay Şahan
13.00 Orduspor-Medical Park Antalyaspor: Tolga Özkalfa
16.00 Samsunspor-Eskişehirspor: Hüseyin Göçek
16.00 Manisaspor-Bursaspor: Kuddusi Müftüoğlu
19.00 Kardemir Karabükspor-Fenerbahçe: Fırat Aydınus
Spor Toto Süper Lig'de İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile Kardemir Karabükspor arasında yarın oynanacak 24. hafta erteleme maçını ise Barış Şimşek yönetecek.

Moussa Sow "İdolüm Thierry Henry"

Fenerbahçe-"İdolüm Thierry Henry"
Fenerbahçe'nin Senegalli futbolcusu Moussa Sow, müslüman olduğunu, Türkiye'yi seçmesinde müslüman bir ülke olmasının da etkili olduğunu belirterek, "Allah'a ve İslam dinine inanıyorum. Maçlardan önce de dua ediyorum" dedi.
FBTV'de katıldığı canlı yayında, sarı-lacivertli taraftarların SMS ile gönderdikleri soruları yanıtlayan Sow, Beşiktaş maçında gol attıktan sonra dua etmesiyle ilgili bir soru üzerine, "Beşiktaş'a karşı gol attığım için Allah'ıma teşekkür etmek için dua ettim. Hiçbir şey rastlantısal olarak ortaya çıkmıyor. Allah'a ve İslam dinine inanıyorum. Maçlardan önce de dua ediyorum" diye konuştu.
"ŞİMDİDEN ADAPTE OLDUM"
Avrupa'da kendisini isteyen çok kulüp olmasına karşın Fenerbahçe'yi tercih ettiğini anlatan Senegalli oyuncu, "Türkiye büyük ve müslüman bir ülke. Fenerbahçe de çok büyük bir kulüp, çok büyük oyuncular burada forma giydi. Çok iyi bir karar verdim, burada mutluyum. Basit bir hayat yaşayan, çok dini bütün biriyim. Şimdiden Fenerbahçe'ye adapte oldum. Burada daha ileriye gitmek için çalışacağım" ifadelerini kullandı.
"KAYBETMEYİ SEVMEYEN BİR YAPIM VAR"
Fenerbahçe'den sezon başında ayrılan vatandaşı Mamadou Niang'a çok saygısı olduğunu, sarı-lacivertli takımda onun giydiği 7 numaralı formayı seçtiğini kaydeden Sow, "Niang kalabilse burada kalırdı. Fenerbahçe'yi çok özlüyor. Aykut hocanın çok iyi bir teknik direktör olduğunu, onunla çok fazla çalışma şansı bulamadığı için üzüldüğünü söyledi. Benim de Aykut hocayla ilgili ilk izlenimlerim çok olumlu. Taktik olarak çok iyi, oyuncularıyla çok iyi bir bağ kurduğunu söyleyebilirim" şeklinde konuştu.
Fenerbahçe'ye geldiği için kardeşi gibi gördüğü Dia'nın kendisinden daha mutlu olduğunu dile getiren Sow, şu anda Dia ile aynı evde yaşadıklarını söyledi.
Fenerbahçe'nin çubuklu formasını çok beğendiğini belirten Senegalli oyuncu, bu formayı Lille'de oynarken Dia ve Niang'ın kendisine hediye ettiğini anlattı.
Sow, Türkiye Ligi'nin kalitesi yüksek bir lig olduğunu, Niang'ın kendisine "çok sert oynayan defans oyuncular göreceksin" dediğini aktararak, "Beşiktaş maçında da böyle oldu. Hakemin çalmadığı pozisyonlar da oldu, ama bu bir bahane değil. Bir an önce Türkiye ligine adapte olmak istiyorum" dedi.
Takım arkadaşlarının kendisini çok iyi karşıladığını kaydeden Sow, Türkçe öğrenmek istediğini ifade etti.
Sow, takım kaptanı Alex ile oynayacağı için çok mutlu olduğunu, daha sonraki maçlarda Brezilyalı oyuncuyla da daha iyi anlaşacaklarını kaydetti.
Futbol oynamaktan keyif aldığını dile getiren Senegalli oyuncu, "En sevdiğim tarafım gol atmak. Maç kaybetmeyi sevmeyen bir yapım var. İdolüm Thierry Henry" dedi.
Sow, "Dünyanın en iyi 3 futbolcusu kim?" şeklindeki soruyu ise "Cristiano Ronaldo, Messi ve Eto'o" diye yanıt verdi.

Samsunspor Makinist alkollü çıktı

Samsunspor-Makinist alkollü çıktı
Dün Karabükspor deplasmanından dönerken Samsun'un Canik İlçesi Doğu Park mevkisinde hemzemin geçitten geçen Samsunspor kafilesini taşıyan Recep Terzi idaresindeki 55 SS191 plakalı takım otobüsüne çarpan trenin makinistinin alkollü olduğu ortaya çıktı. Kaza sonrası gözaltına alınan Samsun-Azot seferi yapan 46006 sefer sayılı trenin makinisti A.P.'nin yapılan kontrolünde 0.55 promil alkollü olduğu belirlendi. Emniyet Müdürlüğü Şehir içi Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan yazı ile makinistin alkollü çıktığı Valilik makamına bildirildi. Makinist hakkında idari soruşturma başlatılacağı belirtildi.
GÖREVLİ UYUYORMUŞ
Samsunspor Başkanı Kazım Yılmaz, sorumlular hakkında gerekli işlemlere başladıklarını dile getirirken, ihmalin bir kentin takımı neredeyse yok edeceğini söyledi.
Bariyeri indirmesi gereken görevlinin uyuduğunu da öne süren Başkan Yılmaz, "Konunun sonuna kadar takipçisi olacağız. Böyle bir sorumsuzluk olmaz. Trenin geçişi sırasında bariyeri indirmesi gereken görevli uyuyormuş. Nasıl olur anlam veremiyoruz. Büyük bir facia atlattık" dedi.
KUSUR OTOBÜS ŞOFÖRÜNÜN
Devlet Demir Yolları (DDY) Samsun İşletme Müdürü Hasan Kokuroğlu ise, yaşanan talihsiz kazadan dolayı üzgün olduklarını ifade ederek, "Burada Devlet Demir Yolları'nın bir ihmali söz konusu değil. Kusur tamamen Samsunspor otobüs şoförünün. Görüntülerde de izlediğiniz üzere demir yolunu kontrol etmeden geçiyor. Bariyer açık olması demir yolundan kontrolsüz geçmesi anlamına gelmez. Ayrıca bariyerler Büyükşehir Belediyesi'nin kontrolünde. Oraya güvenlik görevlisini belediye veriyor. Ancak dediğim gibi burada kriter şoförün kontrollü geçiş yapması gerekirdi. Tek sevincimiz herhangi bir can kaybının olmaması. Kaza üzücü elbette. Makinist hakkında da tahkikat yapıyoruz" diye konuştu.
Belediye yetkilileri ise, bariyerin sorumluluğunun kendilerinde olduğuna dair bir protokol bulunmadığını ifade etti.

Felipe Melo'ya ibadet engeli geldi

Samba diyarı, milli takımın teknik patronu Andres Sanchez'in federasyonun resmi sitesi üzerinden yaptığı, "Maç öncesi toplu dini töreni yasakladık" açıklaması ile çalkalandı. Kaka, Lucio ve Luisao ile birlikte milli takımın en dindar oyuncuları arasında yer alan Melo'nun bu durumdan olumsuz etkilenebileceği belirtildi. Brezilya basını, Sanchez'in açıklamalarına sert tepki gösterdi..

continue reading

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More